Jeopolitik Bir Kırılma Noktası: İsrail’in Somaliland’ı Tanıması

Jeopolitik Bir Kırılma Noktası: İsrail’in Somaliland’ı Tanıması

 

Bir rüzgâr gibi dünya jeopolitiğinin kalbinde yükselen İsrail-Somaliland hamlesi, sıradan bir diplomatik adımın ötesinde, denizlerin ve kıtaların kaderini yeniden şekillendiren ürkütücü bir stratejik oyunun parçası niteliği taşıyor.

Jeopolitik Bir Kırılma Noktası: İsrail’in Somaliland’ı Tanıması

2025’in son günlerinde İsrail, Somali’den tek taraflı olarak ayrılığını ilan eden ve 1991’den beri fiilen özerk bir yönetim olan Somaliland’i resmen bir devlet olarak tanıdı. Tel Aviv, bu adımla Somaliland’a diplomatik tanıma vererek, ilk tanıyan ülke oldu ve aralarındaki ilişkileri normalleştiren bir anlaşma imzaladı.

Bu karar sadece iki ülke arasında bir dostluk beyannamesi değil; Afrika Boynuzu’nda stratejik dengeleri kökten değiştiren bir jeopolitik hamle olarak değerlendiriliyor.

Stratejik Konum: Kızıldeniz ve Babülmandep Geçidi

Somaliland, Babülmandep Boğazı’nın hemen yanında, Aden Körfezi kıyısında yer alır — burası dünya ticaretinin kalbi sayılan bir deniz yoludur. Bu boğazdan geçen yük gemileri, küresel ticaretin önemli bir kısmını taşır. Bu konumun kontrolü, büyük güçlerin stratejik hedefleriyle doğrudan örtüşür.

Bu coğrafi gerçeklik, Somaliland’ı sadece bir diplomatik aktör değil, aynı zamanda bir güç projesinin anahtar halkası haline getiriyor.

“Yeni Üs” Tartışması: Gerçek mi, Spekülasyon mu?

Resmî açıklamalarda İsrail’in Somaliland’da hemen bir askeri üs kuracağı yönünde net bir bilgi bulunmuyor. Ancak pek çok analiz bu adımın arkasında askeri ve güvenlik odaklı motivasyonların yattığını ileri sürüyor:

  • Uzmanlar, İsrail-Somaliland ilişkisini Husiler gibi Yemen merkezli tehditlere karşı bir stratejik işbirliği fırsatı olarak görüyor.
  • Bazı haberler ise bu tanımanın, İsrail’in uzun vadeli çıkarlar doğrultusunda bölgedeki askeri varlığını güçlendirme yollarından biri olabileceğini dile getiriyor.
  • Somaliland’ın İbrahim Anlaşmaları’na katılma niyetiyle birlikte, bölgedeki diplomatik ve güvenlik bağlarını genişletme arzusu göze çarpıyor.

Bu çerçevede, “yeni üs” söylemi tamamen uydurma değil; ama somut altyapı inşası henüz resmî bir gelişme değil. Bu, daha çok bir stratejik açılım ve potansiyel askeri vetirenin oluşturulmasıdır.

Bölgesel ve Küresel Tepkiler

Somalia ve Afrika Birliği

Somali hükümeti, bu kararı uluslararası hukuka aykırı olarak nitelendirerek sert tepki gösterdi. Onlara göre Somaliland Somali’nin ayrılmaz parçası ve bu tür tanıma girişimleri bölge barışını tehdit ediyor.

🇴🇲 Arap Birliği

Arap Birliği de bu adımı provokatif buldu ve İsrail’i kınadı; egemenlik ve toprak bütünlüğü ilkesini ihlal ettiği vurgulandı.

🇹🇷 Türkiye

Türkiye, Somali ile uzun süredir süren işbirliği kapsamında bu tür tek taraflı tanımaların kabul edilemez olduğunu belirtti.

Bu tepkiler, Somaliland kartının yalnızca İsrail ile Somaliland arasında bir mesele değil, bölge aktörlerini karşı karşıya getiren geniş bir jeopolitik dalgalanma yarattığını gösteriyor.

Stratejik Gerçeklik: Diplomasi mi, Güvenlik mi?

Bu gelişme sadece yeni bir diplomatik tanıma değil; aynı zamanda:

  • Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’na erişimi kontrol etmek isteyen aktörlerin yeni adımı,
  • Afrika Boynuzu’ndaki güç rekabetinin hızlanması,
  • Yemen ve çevresindeki çatışma dinamiklerinin yeniden tanımlanmasıdır.

Bu nedenle, “İsrail’in yeni üssü mü?” sorusunun yanıtı bir gece­kondu gibi beliren askeri üsten ziyade, stratejik bir oyun tahtasında şekillenen uzun vadeli bir planlamadır.


Karanlık mı, Fırsat mı?

Bu hamle, dünya jeu de stratejisini yeniden yazarken, dengeler iyice şaşırtıcı bir hal alıyor. Bazıları bunu bölgesel istikrarsızlığı derinleştiren provokatif bir çıkış olarak değerlendirirken; diğerleri ise Somaliland için bir dönüşüm fırsatı olarak görüyor.
Ancak kesin olan bir şey var ki, Somaliland bölgesi artık sadece lokal bir aktör değil — küresel güç projelerinin merkezi bir sahnesi hâline gelmiştir. Devamı 👈

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski