Gine’deki son cumhurbaşkanlığı seçimi, sadece bir siyasi yarış değil;

Gine’deki son cumhurbaşkanlığı seçimi, sadece bir siyasi yarış değil;

 

Göğsünü Afrika’nın kadim topraklarına yaslamış Gine’deki son cumhurbaşkanlığı seçimi, sadece bir siyasi yarış değil; ulusun demokratik kalbi ile otoriter gölgeler arasında yaşanan derin bir hesaplaşmanın yansımasıydı. Yıllar süren dönüşümün kırılma noktasında, Guinealılar sandık başına giderken, tarih sahnesi yeniden biçimleniyordu — ama bu kez kontrol çoğunlukla bir kişinin elindeydi.

Bir dönüşümün başlangıcı mı, yoksa sona eren bir vaat mi?

28 Aralık 2025’te yapılan seçim, Gine’nin 2021 yılında gerçekleşen askeri darbeden sonra düzenlenen ilk cumhurbaşkanlığı seçimi olarak tarihe geçti. Darbeye liderlik eden General Mamady Doumbouya, 2021’den bu yana ülkeyi askeri bir yönetimle idare etti ve bu seçimle birlikte yedi yıllık yeni bir dönemin kapısını aralamaya hazırlanıyor.

Doumbouya, başlangıçta sivil yönetime dönüş sözü vermişti; ancak bu söz, zamanla anayasa değişiklikleri ve siyasi taktiklerle gölgelenerek onun yeniden aday olmasının önünü açtı. Eylül ayında yapılan referandum ile yürürlüğe giren yeni anayasa, başkanlık dönemini beş yıldan yedi yıla uzattı ve askeri figürlerin cumhurbaşkanlığına aday olabilmesine olanak sağladı.

Muhalefetsiz Bir Yarış

Seçim atmosferi, diğer birçok demokratik yarıştan oldukça farklıydı. Gine’nin siyasi tarihindeki önde gelen muhalefet liderleri — eski Başkan Alpha Condé ve önde gelen muhalefet figürlerinden Cellou Dalein Diallo gibi isimler — ya sürgünde, ya yasal engellerle aday listesi dışında bırakılmış ya da sivil özgürlüklerin kısıtlandığı bir ortamda siyasi hayattan uzaklaştırılmış durumda. Çeşitli siyasi partiler kapatıldı veya gözlem altında tutuldu, bu da etkin bir muhalefet oluşmasının önüne geçiyor.

Bu durum, seçimin demokratik niteliğini sorgulayan kesimler için en büyük endişe kaynağı oldu. Uluslararası ve yerel gözlemciler, kampanya sürecinde medyanın baskı altında olduğunu, protesto hakkının sınırlı tutulduğunu ve siyasi rakiplerin etkin bir şekilde yarışamadığını dile getirdi. Bu eleştiriler, seçimin sadece bir meşruiyet rötuşu olduğu yönünde güçlü bir algı oluşturdu.

Neden Bu Seçim Önemli?

Gine, Afrika’nın boksit ve Simandou’daki dünyanın en zengin demir cevheri rezervlerine sahip ülkesi olarak ekonomik potansiyelini her zaman küresel sermayeye sunmuş bir ulus. Bu kaynaklar, özellikle Doumbouya yönetiminin kalkınma vaatlerinde ön planda oldu ve bazı genç seçmenler için daha iyi bir gelecek vaadini besliyor.

Ancak bu vaadlerin gölgesinde, geniş halk kesimlerinin derin yoksullukla mücadele ettiği bir gerçek yatıyor. Yarı kıtada demokratik seçimler ve istikrar arayışları, darbe sonrası dönemde birçok Batı Afrika ülkesinde yaşanan dalgalanmaların bir parçası haline geldi. Gine’nin bu zorlu yolculuğu, sadece bir devlet başkanı seçmekten çok daha fazlasını temsil ediyor; aynı zamanda demokrasinin, özgürlüğün ve sivil katılımın ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne seriyor.

Sonuç: Bir Dönemin İzdüşümü

Guinealılar oy pusulalarına mühür vururken, sadece bir seçim değil; ülke tarihinin belki de en kritik anlarından birine tanıklık ettiler. Doumbouya’nın zaferi kaçınılmaz görünürken, seçimin meşruiyeti tartışmalı kalmaya devam ediyor. Bu süreç, Gine’nin demokrasi arayışının hem imkânlarını hem de sınırlarını derinden sorgulayan bir dönemeç olarak hafızalara kazınacak.

Yorum Gönder