Suriye'deki Kaosun Gizli Hedefi Türkiye mi?
Ortadoğu’nun nabzı Suriye’de atıyor, ama sarsıntısı Türkiye’nin kalbine dek ulaşıyor.
Bir ülke düşünün ki sınırlarının hemen ötesinde, yıllardır bir yangın var;
ateşi durmadan harlanıyor, külleriyse rüzgârla Anadolu’ya taşınıyor.
Peki bu yangın, yalnızca Suriye’nin iç savaşı mı?
Yoksa perde arkasında, Türkiye’yi kuşatma planı mı yatıyor?
Suriye’deki Kaosun Mimari: Dış Aktörlerin Satranç Hamleleri
Suriye, sadece bir iç savaş değil, birçok küresel aktörün menfaat savaşına sahne olmuş bir toprak parçası.
ABD, Rusya, İran, İsrail… Hepsi burada.
Ve her biri kendi piyonunu oynatıyor.
Ancak bu oyunda hedef tahtasında Türkiye’nin istikrarı da var.
- ABD, PKK/PYD üzerinden kuzey Suriye'de fiili bir devletçik kurdurmaya çalışıyor.
- İsrail, İran'ın yayılmasını engellemek adına Türkiye’nin doğrudan rolünü kısıtlamak istiyor.
- Rusya, Esad rejiminin devamı karşılığında Türkiye'nin manevra alanını daraltıyor.
Tüm bu güçler, kaotik Suriye haritası üzerinden Türkiye’yi çevreleme, yıpratma ve baskı altında tutma siyaseti izliyor.
1. Güneyden Gelen Kuşatma: Terör Kalkanı mı, Kıskaca Alınmış Bir Türkiye mi?
Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye sınırına bitişik alanlarda,
ABD destekli PYD/YPG unsurlarının kurduğu koridor,
yalnızca Türkiye’nin güneyine değil, iç güvenliğine de yöneltilmiş bir tehdittir.
Bu koridor:
- Türkiye’nin sınır güvenliğini tehdit ediyor.
- Terör örgütlerine lojistik ve moral üstünlük sağlıyor.
- Türkiye’nin Arap dünyasıyla olan kara bağlantısını koparıyor.
Bu bir kaza değil, kasıtlı bir dizayndır.
Çünkü Türkiye güçlü kalırsa bölgesel oyunları bozabilecek tek ülkedir.
Ve işte tam da bu yüzden, komşusundaki kaos derinleştiriliyor.
2. Sığınmacı Krizi: Demografik ve Sosyal Kuşatma
Suriye’den Türkiye’ye gelen 3,5 milyonun üzerindeki mülteci,
insani bir felaketin parçasıdır.
Ancak bu hareket aynı zamanda Türkiye’nin iç dengelerini değiştirme potansiyeli taşıyan bir stratejik sorun hâline dönüşmüştür.
Sonuçlar:
- İç siyaset kutuplaşıyor.
- Ekonomik yük artıyor.
- Toplumsal tansiyon tırmanıyor.
Bu durum Türkiye’yi içeriden toplumsal istikrarsızlığa sürükleyebilecek bir mekanizmaya dönüşüyor.
Suriye’deki yangın, sadece sınırı değil, toplumun sabır duvarlarını da eritiyor.
3. Diplomatik Tuzaklar: Türkiye’yi Yalnızlaştırma Stratejisi
Suriye sahasında atılan her uluslararası adımda,
Türkiye ya dışlanıyor ya da çelişkili pozisyonlara zorlanıyor.
- Astana süreci ile Rusya ve İran arasında dengede durmaya çalıştı.
- NATO üyesi olarak ABD ile çıkar çatışmaları yaşadı.
- Arap Birliği’nden uzaklaştırıldı.
Bu da Türkiye’yi diplomatik olarak dar bir koridora sıkıştırmak anlamına geliyor.
Suriye’deki düğüm çözülmeden, Türkiye tam anlamıyla nefes alamıyor.
Sonuç: Türkiye Neden Hedef?
Çünkü Türkiye:
- İslam dünyasında etkili tek demokratik aktördür.
- Enerji koridorlarının geçiş güzergâhındadır.
- Ortadoğu’daki Batı karşıtı alternatifin öncüsü olabilir.
- Balkanlar-Kafkaslar-Ortadoğu üçgeninin merkezindedir.
Bu nedenle Suriye’de kurulan kaos düzeni, aslında Türkiye’nin oyun kurma kapasitesini sınırlandırmak, bölgedeki liderliğini törpülemek içindir.
Bir Ülke Düşer mi Diye Değil, Ayağa Kalkmasın Diye Kaos Tohumu Ekiliyor
Suriye’nin kaosla boğuşması, Türkiye’nin huzurunu rehin alıyor.
Ama bu millet, yedi iklimin çığlığına kulak veren,
acıyı sabra dönüştüren, tarihiyle dimdik yürüyen bir millettir.
Ve bu oyun, ne kadar derin olursa olsun,
görülürse bozulur, birlik olursa bertaraf edilir.
Yorum Gönder