Zengezur Koridoru: Türkiye’nin Stratejik Umut Yolu
Son dakika… Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan ile Nahçıvan’ı, oradan da Türkiye ve Orta Asya’yı birbirine bağlayacak Zengezur Koridoru hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Fidan, bu koridorun yalnızca bir ulaştırma projesi değil, aynı zamanda barış, kalkınma ve bölgesel bütünleşmenin sembolü olacağını vurguladı.
Bakan Fidan, “Koridor hayata geçerse, Avrupa’dan başlayıp Asya’nın derinliklerine kadar kesintisiz gidecek bir ulaştırma koridorunun önemli bir ayağı olacak” sözleriyle, projenin küresel stratejik değerini net biçimde ortaya koydu.
Bir Demir Yolundan Fazlası
Zengezur Koridoru, yalnızca demir yolu ve kara yolu ağlarını birleştirmiyor; aynı zamanda Türk Dünyası ile Avrupa arasında çok maksatlı bir ticaret, enerji ve kültür köprüsü kuruyor. Fidan’ın ifadesiyle, “Türkiye’yi Kafkaslar üzerinden Asya’ya, Türk Dünyası’nı ise Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacak” bir stratejik damar olarak planlanıyor.
Diplomasinin İnce Dokunuşu
Bakan Fidan, görüşmelerde “metnin dışında kalan birkaç husus” olduğunu belirterek, koridorun yalnızca teknik değil, diplomatik açıdan da hassas bir süreçten geçtiğine işaret etti. Bu ifade, Türkiye’nin projeye dair kararlılığını, fakat aynı zamanda bölgedeki dengelere olan saygısını gösteriyor.
Bölgesel Tepkiler
Her büyük stratejik adım gibi Zengezur Koridoru da farklı tepkilerle karşılaşıyor. İran, projenin bölgedeki dengeleri değiştirebileceğini belirterek çekincelerini dile getiriyor. Tahran, dış müdahalelerin egemenlik haklarına zarar verebileceği uyarısında bulunuyor.
Bir Umut ve Huzur Yolu
Tüm diplomatik tartışmalara rağmen Zengezur Koridoru, barışa, ekonomik kalkınmaya ve kültürel bütünleşmeye uzanan bir yol olarak görülüyor. Türkiye için bu proje, yalnızca coğrafi bir bağlantı değil; tarihsel bağların ve ortak geleceğin somut bir yansıması.