Bir Dönüşümün Gözleri Önündeki Fırtına
Dünyanın nabzını onlarca yıldır yakalayan The Economist, 2026 yılına dair “The World Ahead” özel sayısında yeni bir metaforla karşımıza çıktı: “Trumpnado”, yani Trump Hortumu. Bu başlık, yalnızca bir politik figürün etkisini değil, çağımızın tüm kırılgan dengelerini sarsan bir dönemin habercisini temsil ediyor.
Derginin kapağında yer alan ifade, “Bu, Donald Trump’ın dünyası — biz sadece içinde yaşıyoruz,” cümlesiyle yankılanıyor. Bu cümle, artık siyasetin, ekonominin, diplomasinin ve hatta teknolojinin bile tek bir fırtınanın çevresinde döndüğünü ima ediyor. Peki bu “hortum”, neleri savuracak, neleri kökünden sarsacak?
I. Trump Hortumu: Bir Metafordan Fazlası
“Trump Hortumu”, The Economist’in seçtiği çarpıcı bir metafor. Bir hortum, yönü kestirilemeyen, önüne kattığını dönüştüren bir doğa gücüdür.
Trump da siyaset sahnesinde benzer bir etki yaratıyor:
- Normları yıkan,
- Kuralları yeniden yazan,
- Küresel dengeleri altüst eden
bir figür olarak görülüyor.
Dergi editörü Tom Standage’a göre 2026, “belirsizliklerin hızla çoğalacağı, güç dengelerinin yeniden çizileceği bir yıl” olacak. “Trumpnado” ifadesi de bu belirsizliğin sembolü: normların erozyonu, devletlerin kutuplaşması, finans piyasalarının kırılganlığı ve teknolojiyle değişen insan gerçeği…
II. Yeni Amerikan Çağı: 250. Yılın Gölgesinde
2026, ABD’nin kuruluşunun 250. yılı. Ancak Economist’e göre bu kutlama, geçmişe değil geleceğe dair bir hesaplaşmanın sembolü olacak.
Trump’ın dönüşü, Amerikan kimliğini yeniden tanımlayan bir dalga yarattı.
- “Önce Amerika” doktriniyle küresel işbirliği fikri zayıflıyor.
- Müttefikler yeniden konumlanıyor; NATO içinde bile kırılmalar yaşanıyor.
- İçeride ise “Amerika kimin ülkesi?” tartışması büyüyor: Cumhuriyetçiler, göçmenler, teknoloji elitleri ve gelenekçiler arasında görünmez bir iç savaş hüküm sürüyor.
Ekonomist bu tabloyu şöyle özetliyor:
“250. yıl, bir kutlamadan ziyade, Amerika’nın kendisiyle yüzleştiği bir ayna yılı olacak.”
III. Çin ve Yeni Denge Arayışı
Trump’ın politikaları sadece ABD’yi değil, dünyanın geri kalanını da yeniden biçimlendiriyor. Economist’e göre, Çin bu durumdan fırsat çıkaran aktör olacak.
Trump’ın “ticaret savaşı” politikalarıyla zayıflayan çok taraflı sistem, Pekin’e yeni alanlar açıyor.
Küresel Güney’de — Asya, Afrika ve Latin Amerika’da — Çin’in etkisi büyürken, Batı kendi içine kapanıyor.
Bu tablo, Soğuk Savaş’tan farklı bir tablo çiziyor: “bloklaşma değil, türbülans.”
Dünya artık iki sabit kutuplu değil; hareketli, dalgalı, kırılgan bir enerjiyle dönüyor.
IV. Ekonomide Derinleşen Kırılganlıklar
The Economist’in 2026 öngörülerinde en dikkat çeken uyarı:
“Zengin ülkeler imkânlarının ötesinde yaşıyor.”
Bu cümle, 2008 krizinden sonra en ciddi ekonomik alarm olarak yorumlanıyor.
Trump’ın yüksek gümrük tarifeleri, borçlanma politikaları ve merkez bankaları üzerindeki baskısı, küresel piyasalarda yeni bir tahvil krizi olasılığını gündeme getiriyor.
Kısaca: Fırtına yalnızca politik değil, ekonomik de.
Para akışlarının yönü değişiyor, küresel ticaret yavaşlıyor, güven endeksi düşüyor.
Ve bu kez “dolar fırtınası”, yalnızca gelişmekte olan ülkeleri değil; ABD’nin kendisini de sarsabilir.
V. Yapay Zekâ: Teknolojinin Sessiz Kasırgası
2026 kehanetlerinin en karanlık başlıklarından biri, yapay zekânın kontrolsüz yükselişi.
The Economist, yapay zekâyı “insan emeğinin anlamını yeniden tanımlayan güç” olarak nitelendiriyor.
Ancak bu gücün arkasında derin endişeler var:
- Üniversite mezunlarının bile işsiz kalabileceği bir dönem,
- Bilgi üretiminin algoritmalara teslim olması,
- İnsan kararlarının yerini tahmin modellerinin alması...
Trump yönetiminin teknolojiye yönelik pragmatik ama kontrolsüz yaklaşımı da bu riskleri büyütüyor.
Böylece, “Trump Hortumu” yalnızca politik bir kasırga değil — dijital bir tufan hâline geliyor.
VI. İklim Gerçeği: Sessiz Alarm
Dergi, iklim değişikliğini “görmezden gelinen bir çöküş” olarak tanımlıyor.
Trump yönetiminin çevre politikalarındaki geri adımları, küresel ısınmayı 1,5°C sınırının ötesine taşıma riskini artırıyor.
Fakat aynı zamanda özel sektör ve küresel güney ülkeleri kendi yol haritalarını çiziyor.
Bu da bir gerçeği ortaya koyuyor:
“İklim değişikliğini durduramayan siyaset, artık sadece engel değil, riskin ta kendisi.”
VII. Fırtınanın Gözünde: Belirsizliğin Anatomisi
2026 yılı, belki de son yarım yüzyılın en değişken yılı olacak.
The Economist’e göre:
- Politik sistemler esniyor,
- Eski ittifaklar çözülüyor,
- Ekonomi yeni kurallara geçiyor,
- İnsanlık “yapay zekâlı çağ”ın eşiğinde savruluyor.
Bu tabloyu tanımlamak için seçilen “Trumpnado”, yalnızca Trump’a değil, çağın ruhuna da ayna tutuyor.
Bir hortum, yalnızca yıkmaz — aynı zamanda yeniden inşa eder.
Bu fırtınanın ardından dünya, yeni bir düzenin eşiğinde yeniden doğacak.
VIII. Türkiye İçin Anlamı
Türkiye gibi jeopolitik geçiş kuşaklarında yer alan ülkeler için 2026, hem risk hem fırsat yılı olacak.
- ABD-Çin dengesindeki kaymalar, ticaret koridorlarını yeniden tanımlayacak.
- Avrupa’daki enerji dönüşümü, yeni ihracat ve yatırım alanları doğuracak.
- Yapay zekâ ve dijital dönüşümde hızlanan yarış, teknoloji yatırımlarını stratejik hâle getirecek.
Türkiye’nin avantajı, tam da bu fırtınanın merkezinde yer almasıdır.
Ne tamamen doğuda, ne de bütünüyle batıda — iki yönlü rüzgârı aynı anda hisseden bir ülke…
IX. Sonuç: Fırtınayı Okumak
The Economist’in “Trump Hortumu” kehaneti, bir yıkım senaryosundan ziyade bir uyanış çağrısıdır.
Dünya artık doğrusal ilerlemiyor; dairesel, türbülanslı, ani yön değiştiren bir sistemde yaşıyoruz.
Bu dönemi anlamak, yalnızca siyasi öngörüyle değil; kültürel, ekonomik ve teknolojik sezgiyle mümkündür.
Hortumun merkezinde, sessizlik vardır.
Belki de 2026’nın anlamı tam olarak budur:
Küresel fırtınanın ortasında, kim sessiz kalmayı, dengeyi korumayı başaracaksa, o geleceği yönetecek.
Kaynaklar:
- The Economist “The World Ahead 2026” (Kasım 2025 sayısı)
- PR Newswire, “The Economist Launches The World Ahead 2026”
- Habertürk, “The Economist 2026 için ne öngörüyor?”
- TV5, “The Economist yeni döneme Trumpnado dedi”
- İstiklal Gazetesi, “The Economist 2026 Kapağı: Trump Dünyası”
- Akdeniz Gerçek, “Dünyayı 2026’da neler bekliyor?”