İran Riali: Ateşin İçinde Kül Olurken Halk Altına Sarılıyor

İran Riali: Ateşin İçinde Kül Olurken Halk Altına Sarılıyor

 

İran Riali: Ateşin İçinde Kül Olurken Halk Altına Sarılıyor
Reza Hatami’nin Tahran’dan aktardıkları üzerine bir değerlendirme

Ekonomik çarkların gıcırtısı, Tahran sokaklarında rüzgâra karışmış bir ağıt gibi duyuluyor. İran riali, tarihin en karanlık eşiğine sürüklendi: 1 Amerikan doları artık 1.2 milyon riale eşdeğer. Bu rakam yalnızca bir döviz kuru değil, bir toplumun yorgunluğunun, geleceğe dair kaygısının yankısı.


Yeni Fiyatlandırma, Eski Yük: Yakıtın Ateşi Cebini Yakıyor

Hükümet, krizi dizginlemek adına yakıta yeni fiyat kademesi getirdi. Resmî söylem, “planlı tasarruf”, “akıllı tüketim” ve “ekonomik dönüşüm”den bahsediyor. Fakat halk için bu uygulama, yanmayan bir sobaya kömür atmaya çalışırken elini yakan alev gibi…

İşine gitmek zorunda olan taksi şoförü, çocuğunu okula yetiştiren anne, kuryeliğin peşinde koşan genç… Her biri artık attıkları her kilometrenin hesabını yapmak zorunda.


Yaptırımlar Kıskacı: Nükleer Düğüm Daralırken

Uluslararası arenada giderek sıkılaşan yaptırımlar, İran ekonomisinin üzerine çöken kara bulutları daha da kalınlaştırıyor.
Finans kanalları daralıyor, ihracat sınırlanıyor, ülke dışına her nefes adeta bir mücadeleye dönüşüyor.

Dünya güçleri arasında sıkışmış bir ülke… İçeride umutla bekleyen bir toplum… Ve ağır ağır eriyen bir ulusal para birimi.


Güvenden Kaçış: Altın ve Doların Sığınağı

Bir millet, geleceğini cebine sığdırmak için çare arıyor. Bankalardaki rakamsal güven, yerini külçe altının ağırlığına bırakıyor. Çekmecelerde riyalin yerini dolar alıyor; insanların yüzlerinde açıkça görülen korkunun adı enflasyon.

Altın dükkânlarının ışıkları sokağa vururken, vitrinlerde yalnızca metal değil, belirsizliğe karşı bir umut duruyor.


Toplumsal Ruh Hali: Sessiz Bir Direniş

İranlılar alıştılar: Zorlukta ayakta durmaya, çalkantıya rağmen nefes almaya…
Fakat bugünlerde, çayhanelerde yapılan her sohbet, market kasasında verilen her nefes, bir soruyla başlıyor:

“Yarın ne olacak?”

Bu soru, ekonomik göstergelerin soğuk dilinden daha sert bir gerçeklik sunuyor.


Sonuç: Bir Para Biriminin Düşüşü, Bir Ulusun Mücadelesi

Rial her düşüşünde, İran’ın kalbinde direnç ateşi yine yanıyor. Ekonomik fırtına sert, gelecek puslu… Ama halkın inancı, tarih boyunca defalarca kanıtladığı gibi, kolay sönmeyecek bir kıvılcım taşıyor.

Bu kriz, yalnızca paranın değil, sabrın da sınandığı bir dönem.
Ve her sınanış, bir gün yeniden doğuşun habercisi olabilir…

İran’ın hikâyesi henüz tamamlanmadı. Bu sayfada rüzgâr hâlâ dönme gücüne sahip. TRT WORLD 

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski