Boşaltın, Karadan Saldıracağız!” – İsrail’den Yeni Katliam Açıklaması

🔵

“Boşaltın, Karadan Saldıracağız!” – İsrail’den Yeni Katliam Açıklaması

Ortadoğu’da vicdan susarken, silahlar konuşuyor…

Filistin’in yorgun topraklarında yine sirenler çalıyor. İsrail’in, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik son açıklaması hem endişe hem de öfkeyi bir kez daha körükledi:
“Boşaltın, karadan saldıracağız!”

Bu sözler, sadece bir askerî strateji ifadesi değil; aynı zamanda uluslararası hukukun, insan haklarının ve medeniyet onurunun altına dinamit döşeyen bir katliam ilanıdır. Zira “boşaltın” denilen yerler, bir halkın evi, çocuğun beşiği, annenin duasıdır. Peki ama nereye gitsin bu insanlar? Denize mi yürüsünler, yıkılmış sokaklara mı sığınsınlar, yoksa suskun dünyanın kulaklarına mı fısıldasınlar acılarını?

İnsani Kriz Derinleşiyor

Birleşmiş Milletler kaynaklarına göre, Gazze’de sağlık sistemleri çökmenin eşiğinde. Hastaneler yakıt bulamıyor, suya erişim ise neredeyse imkânsız. İsrail’in "güvenli bölge" ilan ettiği yerler dahi hedef alınırken, sivil halkın kaçabileceği bir tek adım kalmıyor geriye. Bu yeni karadan saldırı tehdidi, daha fazla sivil kayıp anlamına geliyor.

Bu bir savaş değil; bu, bir halkın sistematik biçimde yerinden edilmesi ve yok sayılmasıdır.

Uluslararası Sessizlik: Suç Ortaklığı mı?

Dünya ise bu açıklamaya büyük oranda sessiz. Batı’nın güçlü devletleri, “İsrail’in kendini savunma hakkı vardır” klişesine sığınıyor. Oysa bir halkı evinden sürmek, onu bombalamak, çocukları hedef almak hangi savunma hakkının içine sığar?

Bu noktada şu soruyu sormak elzemdir:
Savunma mı bu, yoksa organize bir kıyım mı?

Bir Direnişin Gölgesinde

Filistin halkı, yalnızca topraklarını değil, hatıralarını, geçmişini ve geleceğini de savunuyor. Her bir ev yıkıldığında bir tarih kayboluyor. Ama buna rağmen, halkın gözlerinde hâlâ bir direniş ışığı yanıyor. Çünkü onlar, yaşamın kutsallığına inanan bir halk. Çünkü onların savaşı ölümle değil, yaşama hakkıyla.

Sonuç Yerine: Sessizlik Katildir

İsrail’in “karadan saldıracağız” tehdidi, çağımızın en büyük utanç sayfalarından biridir. Bu açıklama, sadece bir savaş bildirisi değil, aynı zamanda insanlık onuruna açılmış topyekûn bir saldırıdır.

Ve unutulmamalıdır:
Sessiz kalan herkes, bu suça ortaktır.




Post a Comment