Berrâk bir gökte, çocuklar aşkına savaşmak

 



Berrâk bir gökte, çocuklar aşkına savaşmak

#HanzalaReturnsForGaza

Gökyüzü berrâk…
Ama o göğün altında, Gazze’de, çocukların nefesini kesen karanlık bulutlar dolaşıyor. Ve bu bulutlar, sadece bombaların dumanı değil; dünyanın sessizliğinin, adaletin suskunluğunun ve insan vicdanının puslanmış hâlinin sembolü.

Böylesi bir zamanda, bir siluet yeniden beliriyor: Sırtını bize dönmüş, yüzünü mazlumların yarınlarına çevirmiş bir çocuk… Filistin’in susmayan vicdanı: Hanzala.

Hanzala, yıllar önce Filistinli karikatürist Naci el-Ali’nin kaleminden doğdu. O, çocukluğunu işgalde kaybetmiş; büyümeyi Filistin özgür olmadan reddetmişti. Yıllardır sessiz, yıllardır sırtını dönmüş ama hep oradaydı: Umudun ve direnişin çizgilerle vücut bulmuş hâli.

Bugün, sosyal medyada yükselen bir ses, geçmişle bugünü birleştiren bir köprü kuruyor:
#HanzalaReturnsForGaza

Bu etiket, yalnızca bir slogan değil; vicdanın uyanışı, küresel adaletin yeniden hatırlanması için bir çağrıdır. Berrâk gökyüzü, çocuklar için; mavi bir sabah, silahların değil, duaların yankılandığı sokaklar için yeniden düşleniyor.

Çocuklar aşkına savaşmak: Zulme karşı direniş

Buradaki “savaş” gerçek bir silah taşımak değil; kalemi, kelâmı, vicdanı kuşanmaktır.
Berrâk bir gökte savaşmak; saf, arınmış bir yüreğin, adaletin en saf hâlini savunmasıdır.
Hanzala’nın geri dönüşü, mazlum çocukların yüzünü gökyüzüne döndürme arzusudur.
Çünkü Filistin’de bir çocuğun ölmesi, sadece bir hayatın sönmesi değildir; insanlığın da bir parçasının kopmasıdır.

Hanzala neden geri döndü?

Çünkü susmak yetmiyor.
Çünkü dünya, Gazze’deki çocukların yüreğinden yükselen sessiz çığlığı artık görmezden gelemiyor.
Çünkü her bombardımanda yıkılan sadece duvarlar değil; umutlar, düşler ve insanlığın ortak vicdanıdır.
Ve işte bu yüzden Hanzala geri dönüyor: Yalnızca Filistin’in değil, tüm insanlığın yüzleşmediği vicdanını hatırlatmak için.

Bir çizgiden direnişe, bir hayalden gerçeğe

Hanzala, bir çizgiden fazlası oldu.
Onun varlığı, bugün küresel bir farkındalık hareketine dönüştü.
Görseller, duvar resimleri, sosyal medya paylaşımları; hepsi tek bir gerçeği haykırıyor:
"Gazze’nin çocukları, sessiz kalınacak kadar uzak değil; tam kalbimizde, vicdanımızda yaşıyor."

Ve berrâk bir gökte çocuklar aşkına savaşmak; hayalin değil, hakikatin peşinden gitmektir.
Gözümüzü kapatmayalım; Hanzala’nın sırtını dönmesinin ardındaki utancı görelim ve yüzünü döndürdüğü tarafa, yani mazlumun yarınlarına, birlikte yürüyelim.

#HanzalaReturnsForGaza; mazlum çocukların nefesini, düşlerini, bir sabah sessizce vurulmasınlar diye korumak içindir.
Berrâk bir gökyüzünü savunmak; temiz bir vicdanla, insanlığın onurunu savunmaktır.
Ve en çok da, çocuklar aşkına savaşmak; çünkü onlar yaşasın diye, hepimiz insan kaldık.


Berrâk Bir Gökte, Çocuklar Aşkına

Berrâk bir gökte, suskun bulutlar
Gölgeler düşürür masum alnına Gazze’nin
Sırtını dönmüş bir çocuk bakar ufka,
Bir avuç umudu dökülmesin diye avuçlarından.

Gözyaşından damla damla büyür zeytin dalları,
Taş duvarların arasında filiz verir sessiz dualar.
Hanzala döner, elleriyle tutar kırık düşleri,
Bir çocuğun kalbinde saklı kalmış sabahları.

Savaş meydanı değildir yalnızca barutun,
En çok da vicdanın, kalemin ve kelâmın.
Çocuklar aşkına savaşmak:
Bir parça gökyüzünü savunmaktır bombalara karşı.

Kırılmasın diye bakışları,
Solmasın diye sesleri…
Bir çocuğun gülüşü kadar berrak,
Bir annenin duası kadar derin.

Berrâk bir gökte, rüzgâr taşır umutları,
Hanzala susmaz, döner yine aramıza.
Ve biz, suskun kalmayız;
Çünkü çocuklar yaşasın diye, insan kalırız.




Post a Comment

Daha yeni Daha eski