Konacak Bir Yer Olmadan: Kartal Olsan Ne Yazar, Aslan Olsan Ne Çıkar?



Konacak Bir Yer Olmadan: Kartal Olsan Ne Yazar, Aslan Olsan Ne Çıkar?

Dünyanın dört bir yanında, kudretin ve gücün simgeleri olarak yüceltilen kartallar ve aslanlar, bize kudreti, cesareti ve liderliği hatırlatır. Lakin hayat, salt gücün değil; sığınılacak bir gölgenin, dinlenecek bir toprağın, nefes alınacak bir anın da meselesidir. Çünkü konacak bir dalın yoksa, uçmak yorar; huzur bulacağın bir gölge yoksa, kudretin de yalnız kalır.

Ne kadar yüksekten uçarsan uç, gökyüzü bile bazen dar gelir insana. Gücünle sarp kayaları aşsan da, kalbinde taşıdığın yük, senden daha ağırdır. Ve işte tam da bu yüzden; “Konacak bir yerin, huzur bulacağın bir gölgen olmadıktan sonra, göklerde kartal, yerde aslan olsan ne yazar?” sorusu, insanoğlunun en derin arayışını dile getirir: Aidiyet.

Güç ve kudret tek başına yeter mi?

Bir kartal, görkemli kanatlarıyla gökyüzünü fetheder. Bir aslan, ormanın sessiz hükümdarıdır. Lakin gün gelir, kartalın kanatları yorulur; aslanın yelesi rüzgârda savrulur. İşte o anlarda aranan tek bir şey kalır: Sığınılacak bir yuva, huzur bulacak bir köşe.

Bu, insanın da gerçeğidir. Bir kariyer inşa edersiniz; zaferler kazanırsınız. Adınız yükselir, sözünüz yankı bulur. Fakat dönüp baktığınızda size ait bir yuva, size dokunan bir kalp yoksa; tüm başarılarınız çöldeki yankıdan farksız kalır.

Yüreğin sessiz çağrısı: Huzur

Zaman, hepimize sabırla öğretiyor ki asıl ihtiyacımız; alkışlardan, unvanlardan çok daha fazlasıdır. Gölgesine sığındığımız bir dost, omuz verdiğimiz bir aile, başımızı koyduğumuz bir yastık…
Bir kartal bile en yüksek kayalıkta bir yuva kurar; bir aslan bile sürüsüyle güç bulur. Çünkü tek başına yücelik bile, kalbi doyurmaya yetmez.

Gerçek zenginlik: Sahip olduklarımız değil, sığınabildiklerimiz

İç dünyamızda bir liman yoksa; dalgalar en sakin denizde bile bizi yutar. Ne kadar yüksekten uçsak, ne kadar gür sesle kükresek de; en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, kendimize ait bir “yer”dir.
Bir yuva; sadece dört duvar değildir. Bir dostun sesi, bir annenin duası, bir çocuğun gülüşüdür. İşte asıl güç, bu gölgede filizlenir; bu huzurda kök salar.

Son söz

Unutmayalım: Yeryüzünde aslan, gökyüzünde kartal olmak; elbette ki onurdur, yüceliktir. Lakin hayat; güçten ibaret değildir. Asıl servet; sığınabileceğin bir yürek, konabileceğin bir dal, huzur bulacağın bir gölgedir.
Ve nihayetinde, insanı insan yapan; göklere yükselmek değil, yüreğini dinlendirecek bir yer bulabilmektir.



Post a Comment

Daha yeni Daha eski