Batı Afrika’nın kıyılarına doğru ilerlediğinizde, Sierra Leone’nin kuzeyindeki Rokupr kasabası, zamanın ağır adımlarla yürüdüğü bir toprak gibi karşınıza çıkar. Bu coğrafya, yağmur mevsimlerinin bereketiyle yeşeren ama kuraklığın gölgesinde sürekli sınanan bir yaşam döngüsüne sahiptir. Ve burada, en temel hak olan suya erişim, çoğu zaman bir mücadeleye, bir bekleyişe, bir umuda dönüşür.
Bugün ise Rokupr’ın toprakları, güneşle beslenen bir yenilenmenin sesini taşıyor. Türkiye Diyanet Vakfı’nın (TDV) öncülüğünde kurulan güneş enerjili su kuyuları, yalnızca susuzluğu gideren birer yapı değil; aynı zamanda dayanıklılık, sürdürülebilirlik ve insan onuruna saygının birer nişanesi gibi yükseliyor.
Susuzluğun Gölgesinde Yaşayan Bir Halk
Rokupr ve çevresi, yıllardır kıt su kaynaklarıyla mücadele eden bölgelerden biri. Geleneksel su kuyularının kuruması, el pompalarının yetersizliği ve temiz suya erişimin zorluğu, halkın günlük yaşamını derinden etkiliyordu. Kadınlar ve çocuklar saatlerce yürüyerek su taşımak zorunda kalıyor; bu su çoğu zaman kirli, sağlıksız ve hastalıklara davetiye çıkaran bir nitelik taşıyordu.
Suya erişim zorluğu, yalnızca sağlık değil, eğitim, ekonomik faaliyetler ve toplumsal yaşam üzerinde de ağır bir yük oluşturuyordu. Su yoksa okul yoktu; su yoksa üretim, tarım, hijyen ve umut da yoktu.
Güneşin Gücüyle Açılan Yeni Bir Sayfa
Türkiye Diyanet Vakfı’nın Rokupr’da kurduğu güneş enerjili sondaj kuyuları, bölgenin kaderini değiştiren bir girişim hâline geldi. Bu modern sistemler, yeraltındaki temiz suya ulaşırken, enerji kaynağı olarak da Afrika güneşinin tükenmez ışığını kullanıyor.
Bir zamanlar kuruyan eski el pompalarının yerini şimdi, günün her saatinde verimli şekilde çalışan, enerji tasarruflu, çevre dostu ve sürdürülebilir bir su sistemi alıyor. Bu sistem sayesinde:
- Binlerce insan kesintisiz temiz içme suyuna ulaşıyor.
- Kadınlar ve çocuklar artık su taşımak için kilometrelerce yürümüyor.
- Sağlıklı su sayesinde salgın hastalıklar azalıyor.
- Tarımsal üretim yeniden canlanıyor; bahçeler sulanabiliyor.
- Toplumun sosyal dokusu güçleniyor; insanlar daha güvenli, daha sağlıklı ve daha üretken bir yaşama kavuşuyor.
Dayanışmanın Sessiz Ama Kalıcı Gücü
Türkiye Diyanet Vakfı’nın bu projesi, yalnızca teknik bir altyapı yatırımı değil; aynı zamanda uluslararası dayanışmanın incelikli bir örneği. Vakıf, yıllardır Afrika’nın birçok bölgesinde eğitimden sağlığa, insani yardımdan kalkınma projelerine kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yürütüyor. Rokupr’daki güneş enerjili su kuyuları ise bu çabaların en görünür, en etkili ve en sürdürülebilir halkalarından biri olarak öne çıkıyor.
Toplumların kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan, bağımlılığı değil özgüveni güçlendiren bu yaklaşım; Afrika’nın geleceğine duyulan saygının ve insanı merkeze alan bir vizyonun yansımasıdır.
Rokupr’da Su Artık Bir Nimet Değil, Bir Hak
Bugün Rokupr’da çocukların yüzündeki gülümseme, kadınların omuzlarından düşen yük, yaşlıların gözlerindeki minnet, bir kuyunun ne kadar büyük bir hayat değişimi yaratabileceğinin sembolüdür.
Su, yalnızca bir kaynak değil; toplumu bir arada tutan sessiz bir bağdır. Ve Türkiye Diyanet Vakfı, bu bağın güçlenmesine güneşin ışığından aldığı enerjiyle katkı sunuyor.
Bir Umut Modeli: Sürdürülebilir Kalkınmanın Yönü
Rokupr’da atılan bu adım, aynı zamanda Afrika’nın kırsal bölgeleri için yenilikçi ve sürdürülebilir kalkınma modellerinin kapısını aralıyor. Güneş enerjili kuyular gibi düşük maliyetli, çevre dostu ve uzun ömürlü çözümler, bugün yalnız Sierra Leone için değil; kıtanın pek çok ülkesi için de örnek alınabilir bir model hâlinde.
İklim krizi büyürken, kaynakların azalması ve suya erişimde yaşanan sıkıntılar dünya çapında milyonları etkiliyor. Bu nedenle Rokupr’da kurulan her kuyu, sadece bir yerel çözüm değil; aynı zamanda küresel dayanışmanın ve insanlığın ortak geleceğine dair güçlü bir mesajdır.
Sonuç: Güneşin Altında, Suya Kavuşan Bir Gelecek
Rokupr’daki güneş enerjili su sistemleri, bir kasabayı hayata bağlarken aynı zamanda şunu fısıldıyor: İnsanlık, birbirine dokunduğunda büyür; güneşin ışığıyla birleşen bir iyilik, çorak topraklarda bile yaşamı yeniden filizlendirebilir.
Türkiye Diyanet Vakfı’nın attığı bu adım, yalnızca bugünün değil, geleceğin umut taşlarını döşüyor.
Ve Rokupr’da artık su, ulaşılması güç bir nimet değil; güneşin aydınlattığı, insan eliyle sürdürülen bir yaşam kaynağı olarak akmaya devam ediyor.TRT WORLD