Slovenya’nın Güvenlik Eşiği: Balkanlar’da Değişen Dengelerin Sessiz Anatomisi

Slovenya’nın Güvenlik Eşiği: Balkanlar’da Değişen Dengelerin Sessiz Anatomisi

 


Slovenya’nın Güvenlik Eşiği: Balkanlar’da Değişen Dengelerin Sessiz Anatomisi

Balkanlar, yüzeyde sakin görünen fakat derinlerinde sürekli hareket eden fay hatlarıyla tanınır. Across The Balkans programının bu bölümünde, hukukçu ve araştırmacı Blaž Kovačič Milnar ile yapılan söyleşi, Slovenya’nın güvenlik anlayışında yaşanan dönüşümü mercek altına alıyor. Bu dönüşüm, yalnızca bir ülkenin iç düzenlemesi değil; Güneydoğu Avrupa’nın değişen jeopolitik iklimine verilen stratejik bir yanıt olarak okunmalı.

Slovenya, Yugoslavya sonrası dönemde “istikrar adası” olarak anılageldi. Ancak Milnar’ın da altını çizdiği gibi, güvenlik artık sadece sınırları korumakla sınırlı değil. Siber tehditler, düzensiz göç, hibrit savaş yöntemleri ve bölgesel istikrarsızlık, Ljubljana’yı daha bütüncül ve hukuki temeli güçlü bir güvenlik mimarisi kurmaya zorluyor. Bu noktada hukuk ile güvenlik arasındaki denge, tartışmanın merkezine yerleşiyor.

Son yıllarda Slovenya’da güvenlik yasalarında yapılan değişiklikler, kamuoyunda iki farklı duyguyu aynı anda besliyor: Korunma ihtiyacı ve özgürlük endişesi. Milnar’a göre, devletin güvenliği sağlama refleksi anlaşılır olsa da, bu refleksin anayasal hakları aşındırmaması hayati önem taşıyor. Çünkü güvenlik, hukukla desteklenmediğinde kalıcı olmaz; tam tersine, yeni kırılganlıklar üretir.

Programda dikkat çekilen bir diğer başlık, Avrupa Birliği bağlamında Slovenya’nın konumu. AB’nin ortak güvenlik politikaları, üye ülkeleri daha uyumlu hareket etmeye zorlarken, ulusal egemenlik alanlarında da hassas tartışmalar yaratıyor. Slovenya, bu denklemde hem Brüksel’in beklentilerine yanıt vermek hem de kendi toplumsal dokusunu korumak gibi zor bir dengeyi gözetmek zorunda. Bu denge, özellikle sınır güvenliği ve göç politikalarında daha görünür hale geliyor.

Milnar, Balkanlar’ın tarihsel deneyimlerine de gönderme yaparak, güvenliğin yalnızca teknik bir mesele olmadığını vurguluyor. Bu coğrafyada güvenlik, hafıza ile iç içedir. Geçmişin çatışmaları, bugünün kararlarını şekillendirir. Dolayısıyla Slovenya’nın attığı her adım, yalnızca bugünün risklerine değil, yarının algılarına da hitap etmek zorundadır.

Semir Sejfovic’in sunduğu Across The Balkans, bu söyleşi aracılığıyla izleyiciye önemli bir perspektif sunuyor: Güvenlik, korku üzerinden değil; şeffaflık, hukuk ve toplumsal uzlaşı üzerinden inşa edildiğinde anlam kazanır. Slovenya örneği, Balkanlar’da giderek daha fazla ülkenin yüzleştiği ortak bir soruyu yansıtıyor: Değişen tehditlere karşı nasıl güçlenirken, demokratik değerlerden vazgeçilmez?

Slovenya’nın güvenlikte attığı adımlar, bugün için teknik düzenlemeler gibi görünebilir. Ancak bu adımlar, yarın Balkanlar’ın siyasi ve toplumsal iklimini etkileyecek daha geniş bir dalganın habercisi olabilir. Sessiz ilerleyen bu dönüşüm, aslında bölgenin geleceğine dair güçlü bir mesaj taşıyor: Güvenlik, ancak adaletle birlikte yürüdüğünde sürdürülebilir olur. TRT WORLD 

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski