İngiltere: İsrail Adım Atmazsa, Eylül'de Filistin Devletini Tanıyacağız



🇬🇧 İngiltere: İsrail Adım Atmazsa, Eylül'de Filistin Devletini Tanıyacağız

Diplomasinin Sessiz Devrimi ve Ortadoğu'da Yeni Bir Dönüm Noktası

Giriş:

Tarih, yalnızca zaferlerle değil; geç kalmış adaletle de yazılır. İngiltere Dışişleri Bakanı tarafından yapılan son açıklama, Ortadoğu'nun kanayan yarasına dair yeni bir sayfanın işaret fişeğini yakıyor: "Eğer İsrail, barış yönünde somut adımlar atmazsa, Eylül ayında Filistin devletini resmen tanıyacağız." Bu ifade, yalnızca diplomatik bir uyarı değil; aynı zamanda uluslararası toplumun vicdan terazisinde ağır basan bir adalet çağrısıdır.


Tarihsel Arka Plan:

İngiltere, 1917 Balfour Deklarasyonu ile Ortadoğu’nun siyasi kaderini şekillendiren ülkelerden biri olmuştu. O günden bugüne geçen yüzyılda, Filistin meselesi bir türlü çözüm bulamayan, acılarla yoğrulmuş bir trajediye dönüştü. 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm, uzun yıllardır dile getirilen bir hedef olmasına rağmen, sahada giderek etkisizleşen bir temenni halini aldı.


Bugünkü Durum:

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları, Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri ve iki devletli çözüm vizyonuna yönelik açık tehditleri; uluslararası kamuoyunun sabrını zorluyor. Bu noktada İngiltere'nin çıkışı, yalnızca bir dış politika pozisyonu değil, aynı zamanda uluslararası normların ve insan haklarının yeniden hatırlatılmasıdır.

İngiltere, İrlanda, İspanya ve Norveç gibi ülkelerin Filistin devletini tanıma eğilimleri, Avrupa’nın artık suskun bir gözlemci değil, daha kararlı bir aktör olacağını gösteriyor.


Olası Sonuçlar:

1. Uluslararası Baskının Artması:
İngiltere'nin kararı, İsrail üzerindeki diplomatik baskıyı artırabilir. AB içinde benzer adımların çoğalması, İsrail'in yalnızlaşmasına neden olabilir.

2. Filistin’in Uluslararası Statüsünün Güçlenmesi:
Birleşmiş Milletler'de gözlemci statüsünde olan Filistin, bu adımlar sayesinde daha fazla tanınma ve meşruiyet kazanabilir.

3. ABD-İngiltere Ayrışması:
ABD’nin geleneksel olarak İsrail'e verdiği koşulsuz destek, İngiltere’nin bu çıkışıyla belirli ölçüde sınanabilir. Bu da Batı bloğunda Filistin meselesi ekseninde yeni bir ayrışmanın kapısını aralayabilir.


Eylül Sonrası Ne Olur?

Eğer İngiltere Eylül ayında resmî tanıma adımını atarsa, bu tarihi bir dönüm noktası olacaktır. Bu gelişme, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, Latin Amerika ve Afrika’daki birçok ülkeye de örnek teşkil edebilir. Filistin'in uluslararası arenada hak ettiği devlet statüsüne yaklaşması, İsrail’i müzakere masasına dönmeye zorlayabilir.


Sonuç:

Barış, yalnızca masalarda çizilen haritalarda değil; hakikatin ve adaletin ses bulduğu vicdanlarda yeşerir. İngiltere'nin bu kararı, geç kalmış bir ahlaki sorumluluğun ifadesidir. Filistin halkı için umutların tükendiği bir çağda, bu tür adımlar hem sembolik hem de stratejik bir önem taşır.

Eylül ayı yalnızca takvimde bir sonbahar değil, belki de yeni bir diplomatik ilkbaharın başlangıcı olabilir.
Ve bu bahar, sadece Filistin için değil; insanlığın onuru için de yeşerebilir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski