Türkiye–Rusya–Çin–İran ittifakı mümkün mü?

Türkiye–Rusya–Çin–İran ittifakı mümkün mü?

 


Türkiye, Rusya, Çin ve İran’ın ortak bir jeopolitik çizgide buluşabileceği yönündeki tartışmalar, özellikle İran kamuoyunda son günlerde güçlü bir şekilde yankılanıyor. Ortadoğu’nun kırılgan dengeleri, Filistin meselesinin derinleşen yaraları ve Washington–Tel Aviv ekseninin bölgedeki sert politikaları, yeni bir jeopolitik arayışın kapısını aralamış görünüyor. Bu potansiyel ittifak, yalnızca askeri değil; ekonomik, stratejik ve ideolojik bir anlam taşıyor. Dahası, bölgenin geleceğini yeniden şekillendirebilecek güçte bir eksenin doğuşunu tartışmaya açıyor.


Yeni Bir Dönemin Eşiğinde: Ortadoğu’nun Sarsılan Mimarisinde Yeni Arayışlar

Son yıllarda dünya, eski güç dengelerinin birer birer çözüldüğü, yenilerinin ise çatlaklar arasından fışkırdığı bir geçiş dönemine sürükleniyor. ABD’nin küresel liderliğinin zayıflaması, Avrupa’nın kendi içinde yaşadığı siyasal bölünmeler ve yükselen Asya’nın ekonomik kudreti, her devlete kendi geleceğini yeniden yazma zorunluluğu getiriyor.

Bu bağlamda Türkiye, Rusya, Çin ve İran’ın aynı tabloda anılması, tesadüf değil; tarihin itici gücünün bir sonucudur.

İsrail’in Gazze’de uyguladığı şiddetin meşruiyet kaybı, Washington’ın koşulsuz desteğiyle birleştiğinde bölgesel öfkeyi diri tuttu. İran, bu süreçte İsrail ve ABD karşıtı söylemini maksimize ederken; Türkiye, Filistin politikasını sert bir retorik ve diplomatik kopuşlarla genişletti. Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle Batı ile kopmuş; Çin ise küresel ticaret ve enerji hatlarını korumak için Doğu’da yeni ortaklıklar arar hâle gelmişti.

Bu koşullar, dört ülkeyi aynı cümlede buluşturan jeopolitik bir atmosfer yarattı.


İran Kamuoyunda Gündem: “Yeni Eksenin Doğuşu”

İran medyasında ve siyasi çevrelerinde tartışılan konu açık ve net:

Türkiye–Rusya–Çin–İran ittifakı mümkün mü?

Bu sorunun kökleri, birkaç temel dinamikte yatıyor:

1. Filistin Meselesi ve Ortak Tepki

İsrail’in Gazze’deki operasyonları, dört ülkenin de farklı nedenlerle karşı çıktığı bir politik çerçeve yarattı.

  • Türkiye, uzun yıllardır Filistin’in savunucusu pozisyonunda.
  • İran, ideolojik ve stratejik sebeplerle İsrail karşıtı çizgisini sürdürüyor.
  • Rusya, ABD’nin Ortadoğu’daki etkisini kırmak istiyor.
  • Çin ise küresel barış söylemini pekiştirerek enerji güvenliğini korumayı amaçlıyor.

Bu ortak duyarlılık, yeni bir “ahlaki eksen” tahayyülü yaratıyor.

2. ABD’nin Baskı Politikalarına Tepki

ABD, dört ülkeyi de farklı biçimlerde baskı altına alan stratejiler yürütüyor:

  • Türkiye’ye yaptırımlar ve F-35 krizleri,
  • Rusya’ya geniş çaplı ekonomik ambargolar,
  • İran’a onlarca yıldır süren yaptırım zinciri,
  • Çin’e teknoloji ve ticaret kısıtlamaları…

Bu durum, “ortak bir kader” hissi oluşturuyor.

3. Kuşak-Yol Projesi’nin Jeostratejik Potansiyeli

Çin’in dev projeleri, Türkiye’nin Avrasya koridoru, Rusya’nın enerji yolları ve İran’ın coğrafi kilit rolü düşünüldüğünde; ekonomik açıdan birbirini tamamlayan bir yapı ortaya çıkıyor.

4. Batı’nın Zayıflayan Etkisi ve Çok Kutupluluğun Yükselişi

İran’daki tartışmalarda sık sık dile getirilen bir gerçek var:
Dünya artık tek bir merkezin yönettiği bir yer değil.

Bu da yeni ittifak modellerine kapı aralıyor.


Türkiye Bu Resimde Nerede Duruyor?

Türkiye, NATO üyesi olmasına rağmen son dönemde Batı ile yaşadığı gerilimler nedeniyle daha bağımsız, daha çok kutuplu bir dış politika çizgisi izlemeye başladı.

Ankara’nın pozisyonu üç temel sütuna dayanıyor:

1. Bağımsız Jeopolitik

Türkiye, Soğuk Savaş sonrası dönemde Batı’ya bağlı bir çizgiden, kendi çıkarlarını önceleyen bir modele geçti. Suriye, Libya, Karabağ, Karadeniz, enerji hatları ve savunma sanayi yatırımları bu dönüşümün göstergesi.

2. Rusya ile Stratejik Rekabet ve İşbirliği Dengesi

S-400 alımı, enerji projeleri ve bölgesel koordinasyon, iki ülkeyi zaman zaman farklı cephelerde buluştursa da karmaşık bir işbirliği zemini yarattı.

3. Çin ile Ekonomik Yakınlaşma

Çin, Türkiye’nin doğrudan yatırım, enerji ve ulaştırma projeleri açısından en güçlü ortaklarından biri hâline geliyor.

Tüm bu dinamikler, Türkiye’nin doğu eksenine kaydığına yönelik algıyı güçlendiriyor.


İran’ın Beklentisi: Ortadoğu’da Yeni Bir Güç Merkezi

İran, uzun yıllardır ABD’nin baskısı altında. Bu nedenle uluslararası arenada güçlü ortaklara duyduğu ihtiyaç giderek artıyor.
Türkiye, Rusya ve Çin ile kurulacak bir ekseni, Tahran’da pek çok isim şöyle yorumluyor:

  • İsrail’in bölgesel üstünlüğünü sınırlayabilir.
  • ABD’nin Ortadoğu üzerindeki baskısını zayıflatabilir.
  • İran ekonomisine yeni kapılar açabilir.
  • Bölgesel dengeleri yeniden kurabilir.

Bu nedenle İran basınında ve siyasi çevrelerde, bu olası ittifak “tarihi bir fırsat” olarak değerlendiriliyor.


Gerçeklik Payı Ne Kadar?

Bunun bir resmî ittifaka dönüşmesi bugün için zor görünüyor, çünkü:

  • Türkiye’nin NATO üyeliği,
  • Rusya’nın Batı ile derin çatışması,
  • Çin’in dengeli dış politikası,
  • İran’ın devrimci ideolojik çizgisi

bu dört ülkenin aynı çatı altında uzun vadeli bir askeri blok kurmasını güçleştiriyor.

Ancak bu, stratejik bir uyum ve bölgesel koordinasyon kurulamayacağı anlamına gelmiyor.

Bu eksen, bir NATO ya da AB olmak zorunda değil;
bazen sessiz bir ortaklık, gürültülü bir ittifaktan çok daha etkili olabilir.


Sonuç: Doğu’dan Doğan Olası Bir Yeni Güç

İran’da yükselen tartışma, Ortadoğu’nun yeniden şekillendiğinin işaretidir.
Türkiye, Rusya, Çin ve İran’ın aynı eksende anılması bile, küresel siyasetin dönüşümünü göstermeye fazlasıyla yetiyor.

Bu dört ülke, tarih boyunca farklı yollar izlemiş olsalar da bugün aynı gerçeğin etrafında buluşuyorlar:

Dünyanın merkezinde artık tek bir güç yok.
Yeni bir çağ başlıyor.

Bu çağ, ittifakların yeniden yazıldığı, sınırların güç dengeleriyle yeniden şekillendiği, devletlerin kendi ruhlarına daha sıkı sarıldığı bir çağdır.

Kim bilir, belki de geleceğin haritalarında bu dört ülkenin yan yana yazıldığı bir eksen, bugün atılan diplomatik kıvılcımların aleviyle doğacaktır.
Tarih, bazen sessiz başlayan rüzgârların büyük fırtınalara dönüştüğüne defalarca tanık olmuştur.

Bu tartışma da böyle bir rüzgâr olabilir.

ULUSAL KANAL 

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski