Guinea-Bissau – Darbe, belirsizlik ve halkın ağır yükü

Guinea-Bissau – Darbe, belirsizlik ve halkın ağır yükü

  • 26 Kasım 2025’te, ülke genel seçimlerinin hemen ardından, ordu yönetimi devraldı; High Military Command for the Restoration of National Security and Public Order adlı cuntacı yapılanma yönetimi üstlendi. Seçimler askıya alındı, sınırlar kapatıldı, erken bir geçiş dönemi ilan edildi.
  • Darbe, yalnızca bir “iktidar değişikliği” değil — uzun yıllardır süren siyasi kırılganlık, yolsuzluk ve uyuşturucu bağlarıyla örülmüş bir yapının kilidini yeniden döndürdü. Darbe liderleri, az sayıda politikacı ve uyuşturucu baronunun “ülkeyi ele geçirme planı” olduğunu iddia etti.
  • Bölgesel tepkiler sert: African Union (AU) darbe sonrası ülkeyi askıya aldı. ECOWAS de benzer bir yaptırım kararı aldı.
  • Ne anlama geliyor bu 2.2 milyon kişilik nüfus için?
    • Demokrasi ve seçim beklentisi bir kez daha askıya alındı. Halk — özellikle gençler — bir sonraki seçim ya da siyasi hesap sorma umudunu kaybetmiş olabilir.
    • Sınırların kapatılması, dış ticaretin, ticari balıkçılığın, turizmin felce uğraması riski doğurur; bu da zaten yoksulluk sınırına yakın yaşayan kitlenin refahını daha da sarsar.
    • Baskı ve kontrol artırılabilir; medya, sivil toplum ya da protestolar kısıtlanabilir. Bu da vatandaşların toplumsal sesini bastırır.
    • Diğer taraftan, askeri yönetim “uyuşturucu trafiğini durdurma ve güvenliği sağlama” vaadi veriyor: başarıya ulaşılırsa bu, uzun vadede istikrar ve düzen getirebilir. Ancak geçmiş darbeler bu umutları boşa çıkardı; halkın güveni sarsık.

Kısacası, darbe halk için “belirsizlik, yoksulluk ve baskı” riski taşırken — bazı umutlar da var; fakat bu umutlar, geçmişin tecrübeleriyle gölgelenmiş durumda.


Nigeria – Kaçırmalar, güvenlik çöküşü ve aceleyle alınan önlemler

  • Kasım 2025’te, özellikle kuzey bölgelerinde art arda yaşanan toplu kaçırmalar, ülkeyi derin bir güvensizlik ve paniğe sürükledi. Okul öğrencileri, dini cemaat üyeleri, siviller… Hedefte kimse güvende değil.
  • Buna karşılık, Bola Tinubu yönetimi “ulusal güvenlik acil durumu” ilan etti; polis gücüne 20.000 yeni memur alımı yapma kararı verdi — böylece polis sayısını yaklaşık 50.000’e çıkarmayı hedefliyor. Ordu ve istihbarat servisleri de yeniden yapılandırılıyor, ormanlık alanlara “korucular (forest guards)” konuşlandırılıyor.
  • Ama bu hamle “sihirli değnek” değil. Güvenlik analistleri, güvenliği arttırmanın sadece insan sayısıyla olmayacağını; devletin şeffaflığı, yolsuzlukla mücadele, toplumsal eşitsizlik, yoksulluk ve devletin varlığının hissedilir kılınması gerektiğini vurguluyor.
  • Bu durumun halk üzerindeki etkisi:
    • Aileler hâlâ tedirgin — okullarda çocuklarını göndermek, günlük hayatı sürdürmek ciddi bir risk. Özellikle kırsal ve ormanlık bölgelerdeki topluluklar.
    • Ekonomi, tarım, eğitim gibi alanlarda uzun vadede yıkıcı etkiler olabilir; çünkü istikrarsızlık, yatırım ve insani yardım çabalarını baltalıyor.
    • Öte yandan, devlet elini biraz daha görünür kılmaya çalışıyor; güvenlik kaygısı yaşayan halk için bu, kısa vadede teselli olabilir. Ama gerçek ve kalıcı çözümler “güç + adalet + sosyal politika” üçlüsünde saklı.

Republic of the Congo ya da Democratic Republic of the Congo mu — beslenme krizi, çocuklar ve toplumsal direniş

(Burada dikkat: senin bahsettiğin “bir mühendis yerel malzemelerle besleyici porridge” girişimine dair güncel, güvenilir medyada rastlamadım — bu yüzden aşağıda genel beslenme ve nüfus krizi üzerinden değerlendirme yapıyorum.)

  • Özellikle çocuklar açısından, beslenme ve sağlık krizi oldukça derin. Örneğin, World Food Programme ve bağımsız araştırmalar, ülkenin birçok bölgesinde 0–5 yaş arasındaki çocuklarda kronik ya da akut malnutrisyon oranlarının çok yüksek olduğunu gösteriyor.
  • Bu durum sadece sağlık değil — gelecek kuşakların gelişimi, eğitim, entelektüel kapasite, toplumsal direniş gücü üzerinde de yıkıcı etkiler yapar. Bir çocuk yeterli beslenemiyorsa, o çocuğun potansiyeli, ülkenin potansiyeli demektir.
  • Bu nedenle, yerel girişimler — örneğin senin sözünü ettiğin gibi, “yerel malzemelerle besleyici lapalar / porridges / çocuk gıdası” üretmek — kritik. Böyle çabalar, hem kültürel adaptasyona daha uygun hem de sürdürülebilir olabilir; yerel çiftçilerin ürünlerini değerlendiren, topluluğun kaynaklarını harekete geçiren çözümler. Eğer gerçekten böyle bir mühendislik ve gıda girişimi varsa, bu ülkenin geleceğine dair umut kıvılcımı olabilir.
  • Ama tek başına bu yeterli olmaz. Kalıcı bir değişim için: kamu sağlığı politikası, su & hijyen altyapısı, düzenli eğitim, gıda güvenliği programları, toplumsal istikrar — hepsi birlikte olmalı.

Büyük Resim: Afrika’nın kırılganlığı, halkın direnişi ve umutlu yarınlar

Afrika kıtası, bugün birçok ülkesinde benzer gölgeleri yaşıyor: darbe tehdidi, uyuşturucu/organize suç, kronik yoksulluk, yetersiz altyapı, beslenme problemleri, güvensizlik — hepsi iç içe geçmiş. Ancak bu gölgelerin arasında, küçük ama güçlü ışıklar var: toplumsal direniş, yerel çözümler, halkın “daha iyi bir yaşam” umudu.

  • Halklar direnişten vazgeçmedi; seçimlere, demokratik haklarına, toplumsal seslerine — bazen zorunlu olarak — tutunuyorlar.
  • Yerel inisiyatifler, beslenme/sağlık/alt yapı/ eğitim alanında; eğer destek görürse, yalnızca yardım değil — yeniden yapılanma, yeniden inşa demek.
  • Bölgesel ve uluslararası kuruluşların baskısı, yaptırım ve gözlem mekanizmaları — eğer kararlı olursa — askeri yönetimlerin keyfiliğini sınırlayabilir.
  • Ancak uzun vadeli umut için: adalet, eşitlik, yoksullukla mücadele ve dolayısıyla insana yatırım şart.

Ne Beklenebilir — Senaryolar

Senaryo Sonuç / Etki
Cunta yönetimi “temizlik” ve “güvenlik” vaadini tutarsın, uyuşturucu trafiğini / suç örgütlerini başarılı şekilde bastırır Kısa–orta vadede istikrar, belki dış yardımlar, yatırım/yardımlar artar; halk biraz nefes alır
Darbe iç çatışma, protestolar, dış yaptırımlar, ekonomik baskılar Yoksulluk derinleşir; halkın refahı düşer; göç, toplumsal huzursuzluk artar
Yerel topluluk + sivil toplum + uluslararası desteklerle beslenme/sağlık/alt yapı + güvenlik dengesi kurulur Uzun vadede daha dayanıklı, kendi kendine yeten toplumlar; gelecek nesiller için umut — daha adil, sağlam bir toplum
Dünya ilgisi azalır, kriz “unutulur” Sorunlar kronikleşir; döngü devam eder, kuşaklar arası yoksulluk ve gerileme

Son Söz

Guinea-Bissau, Nigeria, Kongo… Her biri farklı sebeplerle sancılı, kırılgan. Ama hepsinin ortak bir yanı var: insan — milyonlarca kadın, çocuk, genç, yaşlı… Onlar yalnızca rakam değil; umut, direnç, potansiyel.

Bugün yapılacak doğru yatırım — sadece silah, kontrol ve güç değil. Eğitim, sağlık, adalet, eşitlik — bu toprakları yeniden inşa edebilecek değerler. Ve belki de en önemlisi: insan onuru.

TRT WORLD 

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski