2025 yılının Aralık ayında, International Robot Exhibition 2025 (IREX 2025) için kapılar aralandı; fuar alanı, insanın makineyle sınırlarını zorladığı; yenilik ile sezgi, umut ile kaygı arasında ruhunun kıyısında duran bir sahneye dönüştü. Teknoloji dünyasının ileri gelenleri, 673 şirket ve araştırma biriminin katılımıyla, “Robotik Yoluyla Sürdürülebilir Toplumlar” temasını — ışık, çelik ve yazılım ile — bir kez daha seslendirdi.
Serginin Genel Atmosferi ve Amaç
Robot fuarı, sadece teknik bir vitrin değil; aynı zamanda toplumsal dönüşümün, ekonomik ihtiyaçların ve gelecek tahayyüllerinin kesişim kümesi olarak işlev görüyor.
- Fuarda yer alan firmalar, yalnız “sanayi robotları” ya da “lojistik kollar”la değil; artık “insan gibi düşünen, hareket eden, his uyandıran” makinelerle de dizayn edilmiş hayatları, toplumları, kriz yönetimini yeniden gözetiyor.
- Amaç, yalnız üretkenliği artırmak değil: deprem, yangın, afet gibi tehlikeli, karmaşık görevleri insansız robotlara aktarabilmek; insanların riskini azaltmak, zor işleri makinaya devretmek.
- Bunun yanında, hizmet, temizlik, ofis düzenleme, kafe-servis gibi günlük yaşamın sıradan ama zaman alan işlerini robotlarla paylaşmak — toplumun “insan yükünü” hafifletmek — değerlendirilen hedefler arasında.
Bu genel çerçeve, teknolojinin salt endüstriyel bir araç değil; toplumsal bir aktör, yaşam kalitesini yeniden tarif eden bir unsur olduğu mesajını taşıyor.
Öne Çıkan Robotlar ve Demonstrasyonlar
Fuarda pek çok model yer aldı; ancak en dikkat çekici olanları — insansı robotlar ve AI destekli çok yönlü makineler — şöyle öne çıktı:
- Kawasaki Kaleido: Yeni model estetik ve işlevselliği birleştiriyor. Tek bir demo sırasında, temsili bir yangını söndürdü; üzerine çökmüş 30 kg’lık bir rafı kaldırdı; hatta “sahte bir kedi”yi kurtararak afet-müdahale konseptini somutlaştırdı. Bu, robotun “insan ölçeğinde” tasarlandığını; çünkü bu ölçekte yangın kıyafeti ve cihazları kullanabildiğini şirket yetkilisi vurguladı.
- Luca: Daha çok sosyal, servis ve iletişim amaçlı bir insansı robot. Fuarda — izleyicilerle etkileşim kurarak — Türkiye’ye sembolik bir selam gönderdi: “Türk lokumu gibi neşe ve ilhamla dolu olsun.” Bu jest, robotların sadece ağır işler değil; kültürel, sosyal bağlamlarda da bir aracı hâline geldiğini gösteriyor.
- Hizmet & lojistik robotları: Örneğin bir robot, ofis ortamında kamerayla duran nesneleri algıladıktan sonra harekete geçiyor; eşyaları topluyor, düzenliyor. Başka bir model ise — sanal gerçeklik (VR) aracılığıyla — uzaktan operatör kontrolüyle ray hattı bakımından ya da ağaç kesme gibi dış mekan işlemlerinde kullanılabiliyor. Bu çeşitlilik; robot teknolojisinin yalnız fabrikayla sınırlı olmadığını; hizmet, bakım, bakım-onarım, lojistik; kısacası günlük yaşamın pek çok alanına yayılabileceğini ortaya koyuyor.
Bu örnekler — robotların eskisinden daha zeki, çevik, esnek ve çok yönlü olduğunu; hem fiziksel, hem bilişsel, hem sosyal beceriler geliştirdiğini — net biçimde gösteriyor.
Teknolojik ve Sosyo-Ekonomik Yansımalar
Afet & Risk Yönetiminde Yeni Ufuklar
Kaleido gibi insansı robotların yangın söndürme, enkaz kaldırma, kurtarma gibi görevleri üstlenmesi; felaket anlarında insan hayatını riske atmadan müdahale olanağı demek. Bu, özellikle deprem, yangın, sel gibi doğal afetlerin yaygın olduğu coğrafyalar için — Türkiye dâhil — yeni umut kapıları açıyor.
Ancak bu dönüşümün sorumluluğu büyük: Robotun güvenilirliği, acil durumlarda karar mekanizması, hataya toleransı — bu teknik ve etik sorular, sadece bir fuar demosuyla değil; uzun vadeli, bağımsız testlerle çözülmeli.
Emek, İş Gücü ve Toplumda Dönüşüm
Servis, temizlik, lojistik, bakım gibi alanlarda robot kullanımı — özellikle yaşlanan toplumlar ve iş gücü sıkıntısı yaşayan ekonomiler için — büyük kolaylık sunar. IREX 2025’te sergilenen robotlar, bu senaryonun teknik olarak mümkün olduğunu gösteriyor.
Fakat bu dönüşüm, aynı zamanda istihdam, iş güvencesi, sosyal adalet ve mesleklerin evrimi gibi konuları da gündeme getirecek: Robotların “insan işleri”ni devralması, toplumsal yapı, iş tanımı ve ekonomik düzeni yeniden şekillendirebilir.
Kültür, Günlük Hayat ve İnsan-Makine Etkileşimi
“Dans eden, hizmet veren, selam gönderen” insansı robotlar; insanlarla yalnız görev, yük paylaşımı değil — etkileşim, iletişim, toplumsal bağ kurma potansiyeli anlamına da geliyor. Luca’nın Türkiye’ye gönderdiği selam gibi anlam yükleri, robotu “soğuk makine”den çıkarıp “toplumsal aktör” pozisyonuna taşıyor.
Bu, insanların robotları yalnızca araç değil; belki “yoldaş”, “yardımcı”, “destekçi” olarak görmeye başlaması demek olabilir — ama bu aynı zamanda, insan-makine ilişkilerinde etik, kimlik, aidiyet gibi yeni soruları da doğuruyor.
Kritik Duruş: İyimserlik, Tedbir ve Etik Sorgulama
İnsanlık olarak bugünün teknolojisine bakarken, hem ilham hem temkin ile yaklaşmak gerekiyor.
- Bu robot gösterileri, umut vaat ediyor; ama bir demo, bir sergi sahnesi — gerçek afet anları, değişken koşullar, beklenmedik problemler: Bunlar başka. Gerçek gücü, dayanıklılığı, etik/sosyal etkileri zamanla göreceğiz.
- Robotlar emek, iş gücü, toplumsal yapı gibi alanlarda büyük değişim yaratabilir — ama bu değişimin mağdurları da olabilir. Kimin işini robot alacak? İnsan emeği nasıl korunur? Toplumsal eşitsizlik, dijital uçurum büyür mü? Sorular çok.
- Etik, insan-merkezli yaklaşım, hukuk ve toplumsal konsensüs: Robot teknolojisi gelişirken bu alanların da eş zamanlı ilerlemesi zorunlu. Aksi hâlde, “ilerleme” yer yer yabancılaşma, güvensizlik, adaletsizlik doğurabilir.
Sonuç: Umutla, Sorguyla Yürünecek Bir Yol
Tokyo’daki bu fuar gösterisi — yalnız bir teknoloji vitrini değil; insanlığın, makineyle kurduğu yeni hikâyenin bir fragmanı.
İnsansı ve yapay zekâ destekli robotlar; depremde kurtarma, fabrika hatlarında üretim, ofislerde temizlik, günlük yaşamda hizmet — çok geniş alanlarda “insan yardımcısı” olmaya aday. Bu potansiyel; hem büyük bir umut hem de derin sorumluluk yüklüyor.
Gelecek, belki “insan eksik kaldığında” devreye giren makinelerle şekillenecek. Ama bu makinelere yön verirken; etik, adalet, insan onuru, toplumsal dengeler — asla unutulmamalı. İnsan-makine birlikteliğini, yalnızca teknik değil; insani değerlerle inşa edebilirsek, bu sergi bir dönüm noktası değil — yeni bir başlangıç olabilir. EURONEWS
