Gazze’nin Özgürlüğü mü, Yeni Bir Zorbalığın Gölgesi mi?

Gazze’nin Özgürlüğü mü, Yeni Bir Zorbalığın Gölgesi mi?

Ortadoğu’nun kanayan yarası Gazze, bugün yeniden “özgürlük” kavramı üzerinden tartışılıyor. Ancak bu özgürlük, gerçekten Filistin halkının kaderini tayin etme hakkını mı temsil ediyor, yoksa ekonomik çıkarların, siyasi hesapların ve küresel güçlerin elinde yeniden biçimlendirilmiş bir modern kölelik düzeninin mi habercisi?

Gazze’nin yeniden inşası adı altında yürütülen birçok plan, ilk bakışta barış ve refah vadeder gibi görünse de, satır aralarına dikkatlice bakıldığında başka bir manzara ortaya çıkıyor: bağımlılık ve kontrol.
Bölgeyi ekonomik olarak yeniden yapılandırmak isteyen bazı güç odakları, aslında halkı kendi sistemlerine entegre etmek; üretimi, ticareti, hatta enerjiyi dış kaynaklara bağlı hale getirmek istiyor.

“Barış” Maskesi Altında Ekonomik Kuşatma

Bugün Gazze’ye sunulan projeler, limanlar, enerji hatları ve özel ekonomik bölgeler üzerinden şekilleniyor. Ancak bu yatırımların ardında “insani yardım” değil, ekonomik hâkimiyet yatıyor.
Kapitalin gücüyle kurulan yeni düzen, halkı üretici değil, bağımlı bir tüketici haline getiriyor. Böylece Gazze, savaşın değil ama sistemin esiri oluyor.

Bu tablo, özgürlük vaatleriyle süslenmiş bir yeni sömürgecilik biçimidir. Eskiden toprak işgaliyle yürütülen hâkimiyet, şimdi finansal ağlar, teknoloji ve medya üzerinden kuruluyor.
Gazze halkının kaderi, bir kez daha uluslararası masalarda pazarlık konusu yapılıyor. Fakat bu kez silah değil, para ve politika en etkili silah haline gelmiş durumda.

Gerçek Özgürlük: Ekonomik ve Kültürel Bağımsızlık

Bir halkın özgürlüğü, yalnızca sınırlarının değil; aklının, emeğinin ve kimliğinin de özgür olmasından geçer.
Gazze’nin asıl kurtuluşu, dış yatırımlara teslim olmaktan değil, kendi üretim gücünü, kültürel mirasını ve iç dayanışmasını yeniden inşa etmekten doğacaktır.
Gerçek özgürlük, dışarıdan getirilen projelerde değil, içeriden filizlenen kendi iradede gizlidir.

Bugün Gazze için konuşulan her planın, her sözün ardında şu soruyu sormak gerekir:

“Bu halk gerçekten özgür mü olacak, yoksa yalnızca yeni bir zorba sistemin ekonomik zincirine mi vurulacak?”

Gazze’nin geleceği, bu soruya verilecek cevabın içinde saklıdır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski