Avrupa, tarihin bu kırılgan eşiğinde bir kez daha ağır bir kararın altına imza attı. Ukrayna’nın ayakta kalma mücadelesi yalnızca cephe hatlarında değil; bütçelerde, tahvil piyasalarında ve siyasi mutabakat masalarında da sürüyor. Avrupa liderleri, Ukrayna’nın önümüzdeki iki yıl boyunca mali olarak nefes alabilmesi için 105 milyar dolarlık dev bir kredi paketinde uzlaştı. Bu karar, savaşın yalnızca askeri değil, ekonomik bir sınav olduğunu da bir kez daha ortaya koyuyor.
Donmuş Rus Varlıkları Neden Kullanılmadı?
Planın en dikkat çekici yönü, kamuoyunda uzun süredir tartışılan donmuş Rus varlıklarının bu aşamada doğrudan devreye sokulmaması oldu. Özellikle Belçika’nın desteğini çekmesi, bu seçeneğin şimdilik rafa kaldırılmasına yol açtı. Bunun ardında yalnızca siyasi çekinceler değil, uluslararası hukuk, finansal istikrar ve emsal oluşturma kaygıları da yatıyor.
Avrupa, bugün için daha temkinli bir yol seçti:
Rus varlıkları masada kalacak, ancak bir koz olarak. Eğer Moskova gelecekte savaş tazminatlarını ödemeyi reddederse, bu fonların kullanılması hâlâ ihtimal dahilinde.
Ortak Borçlanma: Avrupa’nın Sessiz Evrimi
Bu paketle birlikte Avrupa Birliği, bir kez daha ortak borçlanma yoluna gidiyor. Bu tercih, AB’nin kriz zamanlarında nasıl evrildiğinin de açık bir göstergesi. Pandemi döneminde atılan adımlar, şimdi jeopolitik bir savaşın gölgesinde yeniden sahneye çıkıyor.
Bu yalnızca Ukrayna için bir destek değil;
aynı zamanda Avrupa’nın kendi kendine verdiği bir söz:
“Bu savaşın ekonomik bedelini yalnızca Kiev’e bırakmayacağız.”
Ancak bu karar, Avrupa içindeki fay hatlarını da görünür kılıyor. Kuzey-güney, doğu-batı eksenlerinde farklı hassasiyetler hâlâ canlı. Ortak borç, ortak kader anlamına geliyor ve bu herkes için kolay sindirilen bir gerçek değil.
Ukrayna İçin Ne Anlama Geliyor?
Bu 105 milyar dolar;
ödenmemiş maaşlar,
çökmek üzere olan altyapı,
enerji sistemleri,
sağlık ve eğitim harcamaları demek.
Kısacası bu paket, Ukrayna’nın devlet olarak varlığını sürdürebilmesi için hayati bir can simidi. Savaşın uzaması ihtimaline karşı Kiev’e zaman kazandırıyor; ancak kalıcı bir çözüm değil. Çünkü kredi, er ya da geç geri ödenecek. Yani bu destek, bir yardım değil; geleceğe ertelenmiş bir yük.
Avrupa Ne Kazanıyor, Ne Risk Alıyor?
Avrupa bu hamleyle üç şeyi hedefliyor:
- Ukrayna’nın çökmesini engellemek
- Rusya’ya karşı siyasi kararlılığını sürdürmek
- ABD’ye olan bağımlılığı kısmen dengelemek
Ancak riskler de büyük. Artan borç yükü, yükselen faizler ve kamuoylarında giderek güçlenen “savaş yorgunluğu” söylemi, bu kararların iç politikaya yansımalarını kaçınılmaz kılıyor.
Sonuç: Beklemek de Bir Stratejidir
Bu kredi paketi, Avrupa’nın açık bir itirafı gibi okunabilir:
Savaşın ne zaman biteceği bilinmiyor.
Bu yüzden Avrupa, kesin çözümlerden çok esnek senaryolar üretiyor. Donmuş Rus varlıkları şimdilik kilitli tutuluyor, ortak borçlanma ile zaman satın alınıyor ve diplomatik baskı uzun vadeye yayılıyor.
Avrupa bugün, parayla barışı satın almaya çalışmıyor;
parayla çöküşü geciktiriyor.
Ve bazen, tarihin akışında en stratejik hamle tam da budur:
Zaman kazanmak.
