Bangladeş’te Adalet Çığlığı: Gençlik Ayakta, Siyaset Kavşakta

Bangladeş’te Adalet Çığlığı: Gençlik Ayakta, Siyaset Kavşakta

 

Bangladeş, tarihin kıyısında yeniden ayakta duruyor. Bir öğrenci liderinin öldürülmesiyle alevlenen protestolar, yalnızca bir canın kaybına duyulan öfkeyi değil; yıllardır biriken adalet arayışını, bastırılmış siyasal gerilimi ve yaklaşan seçimlerin gölgesinde büyüyen belirsizliği de gün yüzüne çıkarıyor.

Ülkenin dört bir yanında üniversite kampüslerinden sokaklara taşan gösteriler, gençliğin nabzının artık susturulamaz bir ritimle attığını gösteriyor. Hayatını kaybeden öğrenci lideri, kısa sürede bir sembole dönüştü: Devlet gücü ile sivil itaatsizlik arasındaki kırılgan çizgide, adalet talebinin adı oldu. Güvenlik güçlerinin müdahaleleri ise tansiyonu düşürmek yerine daha da yükseltiyor; her bastırılan slogan, bir sonrakini daha güçlü kılıyor.

Bu toplumsal sarsıntı, Bangladeş siyasetinin eski ama etkisi hiç azalmamış bir ismini yeniden sahneye çağırıyor. Eski Başbakan Haleda Ziya’nın oğlu ve ülkenin en güçlü siyasi figürlerinden biri olan Tarık Rahman’ın, yaklaşık yirmi yıl sonra ülkeye dönmeye hazırlanması, protestoların anlamını daha da derinleştiriyor. Uzun süredir sürgünde yaşayan Rahman’ın dönüşü, yaklaşan seçimler öncesinde muhalefet cephesini konsolide edebilecek stratejik bir hamle olarak görülüyor. Ancak bu dönüş, iktidar açısından yalnızca bir siyasi rakibin geri gelişi değil; aynı zamanda geçmişle yüzleşme ve hesaplaşma ihtimalini de beraberinde getiriyor.

Sokaktaki öfke ile siyasal elitlerin hamleleri, Bangladeş’i kritik bir eşiğe taşıyor. Bir yanda gençlerin “hesap soran” sesi, diğer yanda köklü siyasi ailelerin yeniden şekillendirdiği güç dengeleri var. Protestolar, yalnızca mevcut iktidarın uygulamalarına karşı bir tepki değil; seçimlerin ne kadar adil, ne kadar kapsayıcı olacağına dair derin bir kaygının dışavurumu.

Uluslararası toplum da gelişmeleri dikkatle izliyor. İnsan hakları örgütleri, öğrenci liderinin ölümüne ilişkin şeffaf bir soruşturma çağrısında bulunurken, bölgesel aktörler Bangladeş’te istikrarsızlığın Güney Asya dengelerine olası etkilerini hesaplıyor. Zira Bangladeş’te atılacak her adım, yalnızca ulusal siyaseti değil, bölgesel güvenlik ve ekonomi hatlarını da etkileme potansiyeline sahip.

Bugün Bangladeş sokaklarında yükselen ses, yalnızca bir protesto değil; geleceğe yazılmış bir mektup niteliğinde. Bu mektup, adalet talep eden bir gençliğin, geçmişin ağır mirasıyla yüzleşen bir siyasetin ve sandıkta şekillenecek bir kaderin satır aralarından okunuyor. Ülke, ya bu sesi duyup demokratik bir yenilenmeye yönelecek ya da bastırılmış öfkenin daha büyük kırılmalara yol açmasına tanıklık edecek. Tarih, bu kavşakta verilen kararları uzun süre hatırlayacak.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski