G20’de Kutuplar Çatırdıyor: ABD–Güney Afrika Geriliminin Yeni Perdesi

G20’de Kutuplar Çatırdıyor: ABD–Güney Afrika Geriliminin Yeni Perdesi

 

ABD ile Güney Afrika arasındaki gerilim, artık diplomatik bir anlaşmazlığın ötesine geçiyor. Johannesburg’da düzenlenen G20 Zirvesi’ne ABD Başkanı Donald Trump’ın katılmama kararı, ilişkilerde yeni bir kırılmanın fitilini ateşledi. Ardından Washington’un, gelecek yıl Miami’de yapılması planlanan zirveye Pretoria’nın davet edilmemesi için girişimde bulunması, iki ülkeyi karşı karşıya getiren fay hattını daha da derinleştirdi.

Bu gerginlik, sadece iki ülkenin değil; Küresel Güney ile Küresel Kuzey arasındaki güç mücadelesinin yeni bir sahnesi gibi duruyor. Ezgi Toper’in sunduğu bu bölüm, büyüyen uçurumu, arka planını ve geleceğe ışık tutan detayları gözler önüne seriyor.


G20’de Eksik Bir Koltuk: Mesaj mı, Misilleme mi?

G20 Zirvesi; küresel ekonominin akışını belirleyen, yoksullukla mücadeleden iklim krizine kadar birçok alanda stratejik kararların alındığı bir platform. ABD’nin Johannesburg’daki zirveye lider düzeyinde katılmaması, Güney Afrika’da açık bir diplomatik küçümseme olarak yorumlandı.

Pretoria’nın uzun süredir BRICS ittifakı içinde aktif rol alması, özellikle Çin ve Rusya ile yakın işbirliğini güçlendirmesi, Washington’da derin rahatsızlık yaratıyor. Bu nedenle ABD’nin zirveye mesafeli tavrı, sadece bir takvim uyuşmazlığı değil; stratejik bir mesaj olarak algılandı:

“Yanınızda değiliz.”


Miami Davet Krizi: Güç Dengelerine Müdahale

Washington’un bir sonraki G20 için Güney Afrika’nın dışlanmasını talep etmesi, ilişkileri tarihsel bir dönüm noktasına taşıdı. Miami’deki zirve hâlâ plan aşamasındayken böyle bir hamle, ABD’nin küresel düzen üzerindeki etkisini yaptırımcı bir politikayla sürdürme arzusunu gösteriyor.

Bu kararın ardında üç temel neden göze çarpıyor:

  • BRICS’in yükselişi ve Güney Afrika’nın bu blok içerisindeki kritik pozisyonu
  • ABD-Çin rekabetinin Afrika cephesindeki genişlemesi
  • Pretoria’nın Filistin meselesinde güçlü tutumu nedeniyle Washington’da oluşan rahatsızlık

Sonuç: Güney Afrika’nın uluslararası arenadaki diplomatik meşruiyetine yönelik siyasi bir darbe.


Güney Afrika’nın Cevabı: “Biz Bağımsızız”

Pretoria hükümeti, ABD’nin bu yaklaşımını “kolonyal zihniyetin devamı” olarak nitelendiriyor. Güney Afrika, tek kutuplu sistemi reddeden ve çok kutuplu dünya düzenini savunan öncü ülkelerden biri. Afrika kıtasının sesi olma iddiası, onu sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de daha iddialı hale getiriyor.

Bu nedenle ABD’nin dışlama girişimi, Pretoria’da bir geri çekilme değil; sertleşme etkisi yaratmış durumda.
Güney Afrika’nın mesajı açık:

“Kiminle ittifak kuracağımızı Washington belirleyemez.”


ABD’nin Kaygıları: Etki Alanı Daralıyor

Afrika kıtası uzun süredir kaynaklar, ticaret yolları ve nüfuz mücadelesi açısından büyük güçlerin rekabet alanı. Çin’in altyapı yatırımları, Rusya’nın güvenlik işbirlikleri ve Türkiye’nin diplomatik açılımları; ABD’nin bölgede giderek zayıflayan etkisini daha görünür kılıyor.

Pretoria, kıtanın en güçlü ekonomilerinden biri olarak, bu yeni düzenin merkezi aktörlerinden biri haline geliyor. Bu yükselişi durdurmak ise neredeyse imkânsız.


Uluslararası Sonuçlar: Yeni Bir Soğuk Savaşın İşaretleri

Bu diplomatik çatışma yalnızca iki ülke arasındaki ilişkileri değil, şu dengeleri de yeniden tartışmaya açıyor:

  • G20’nin temsil adaleti
  • Küresel Güney’in uluslararası politikadaki artık görmezden gelinemeyen varlığı
  • ABD’nin, yükselen güç bloklarına karşı stratejik savrulması

Aslında yaşananlar, 21. yüzyılın yeni güç hesaplaşmasının açık bir yansıması. Dünyanın ekonomik ve siyasi ekseni kayarken, G20 masasında kimin oturacağı tartışması; sadece sembolik değil, geleceği biçimlendiren bir mücadele.


Son Söz: Kutuplar Yeniden Çiziliyor

Ezgi Toper’in sunuculuğunu üstlendiği, Grace Kuria Kanja’nın konuk olarak görüşlerini paylaştığı bu bölüm;
Nasrullah Yılmaz’ın ustaca kurgusu ve üretim ekibinin titiz çalışmasıyla, kritik bir soruya odaklanıyor:

Geleceğin küresel düzeninde söz kimin olacak?

ABD’nin dışlama politikası mı,
yoksa Güney Afrika’nın bağımsızlık iradesi mi?

Bu çatışma, yalnızca güncel bir kriz değil;
yeni dünyanın doğum sancılarıTRT WORLD 

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski