Kendini Terbiye Et, Neslin Sana Benzeyecek

 


Kendini Terbiye Et, Neslin Sana Benzeyecek

İnsan, yalnızca kelimeleriyle değil, hâliyle, tavrıyla, suskunluğu ve bakışıyla da öğretir. Çocuk dediğimiz varlık, yetişkinin ağzından dökülen nasihatleri değil, hayatına sinmiş alışkanlıkları kopyalar. İbn Haldun’un asırlar öncesinden yükselen bu sesi, hâlâ bugünün dünyasında yankılanır:
“Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın; zira zaten size benzeyeceklerdir. Kendinizi terbiye edin yeter.”

Bu söz, bir ebeveynin yahut bir öğretmenin elindeki en keskin aynadır. Çünkü çocuklar, büyüklere bakarak hayatın dilini öğrenir. Babasının öfke anındaki sessizliğini, annesinin sabır taşını çatlatan metanetini, dedesinin şükürle dolu ellerini veya komşusuna karşı gösterilen merhameti… Onlar, sözden ziyade hâle taliptirler.

Terbiye Söylemek Değil, Olmakla Öğretilir

Ne çok anne baba, çocuğuna “yalan söyleme” der ama telefonda bir bahaneyi uydururken farkında bile olmaz ki o an, yüzlerce nasihatten daha güçlü bir ders verir. Bir çok öğretmen, “paylaşmayı öğrenin” der, fakat kendi masasındaki kalemi bile öğrencisine uzatmaktan imtina eder.
Terbiye, kitap sayfalarındaki cümleler değil; yaşamın içindeki küçük anların sessiz öğretisidir.

Neslin Değil, Kendinin İnşası

İbn Haldun’un tavsiyesi, eğitimi ters yüz eder: Önce kendini inşa et, sonra nesil zaten seni izleyecektir. Eğer sabırlı bir toplum istiyorsan önce kendi öfkeni dizginle. Adalet arayan bir gelecek istiyorsan önce kendi terazini düz tut. Çünkü çocuk, şahit olduğu hayatı kendi hayatının ilk tuğlaları yapar.

Ayna Etkisi

Her insan, farkında olsun ya da olmasın, ardında bıraktığı izlerle gelecek kuşakların kaderine dokunur. Çocuğun gözü, ruhun aynasıdır. Orada gördüğü iyilik, yarının merhamet tohumudur; orada gördüğü haksızlık, yarının kırık vicdanıdır.
Bu yüzden, geleceği değiştirmek isteyenin ilk işi, aynaya bakmaktır.

Son Söz

Bir çocuğun terbiyesi, ona verilen öğütlerde değil, yanında yaşanan hayatın renginde gizlidir. Biz ne isek, onlar da o olacaklar. Bu hakikat, sözün değil, varoluşun terbiyesidir.
Kendimizi düzeltmeden çocuklarımızın düzelmesini beklemek, aynayı kirli bırakıp, görüntünün net olmasını istemeye benzer.

İbn Haldun’un asırlara meydan okuyan mesajı hâlâ aynı netlikte duruyor:
“Çocuklarınıza değil, kendinize bakın. Onların geleceği, sizin bugünkü hâlinizde saklıdır.”


İbn Haldun’un sözünden ilhamla yazılmış lirik bir şiir:


Kendini Terbiye Et

Çocuğum, sana söz değil, hâl miras kalır,
Sustum, çünkü suskunluk bazen ders alır.
Öfkemden damlayan her kelime,
Yarın senin dilinde yankılanır.

Gözlerin, hayatımı ezberler sessizce,
Adımlarım, yolunu çizer gizlice.
Yalanı görürsen bende,
Doğruyu araman neye yarar ki sende?

Kendimi düzeltmeden seni eğitmem,
Aynaya bakmadan, görüntüye söz etmem.
Ne ekersem, senin yüreğinde filizlenir,
Benim baharım, senin mevsimine gelir.

O yüzden, sana değil önce kendime dönüyorum,
Kırık yanlarımı onarıyor, karanlıkları siliyorum.
Biliyorum ki sen, benden doğacak bir ırmak,
Ve su, kaynağından berrak akacak. 

 

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski