Bir zamanlar “ekonomi uçuyor” dendiğinde, insanların gözünün önüne ihracat rekorları, teknoloji atılımları ve büyüyen refah gelirken; bugün aynı cümleyi duyan vatandaş, kendi cebindeki boşluğu görünce “Evet uçuyor ama bizim cüzdandan!” diye karşılık veriyor.
Politikacılar: Halkın Psikolojik Danışmanları (!)
Politikacılar artık ekonomi uzmanı değil, adeta moral koçu gibi.
- Faturalar katlanmış, maaşlar erimiş, vatandaş pazarda domatesin tanesini sayarak alıyor.
- Politikacı çıkıyor: “Hiç merak etmeyin, bunlar geçici, yakında bolluk geliyor!”
Vatandaş düşünüyor: “Bolluk kimde, bizde mi yoksa sizin ihalelerde mi?”
Halkın Politikacılara Bakışı:
- Kahvehanede: Televizyon başında heyecanla tartışıyor, kimisi politikacıyı kahraman ilan ediyor, kimisi hain.
- Evde: Doğalgaz faturasını açınca aynı kahraman aniden “roman kötü karakterine” dönüşüyor.
Ekonomi: Bir Komedi Gösterisi
- Market rafları, sanki “Kim Milyoner Olmak İster?” yarışması gibi: Vatandaş fiyatı görünce doğru cevabı bulmaya çalışıyor: “Alayım mı, almasam aç mı kalırım?”
- Maaş günü, kısa bir mutluluk filmi. İki gün sonra dram ve gerilim türüne dönüşüyor.
- Politikacılar ise ekonomiyi anlatırken tam bir stand-upçı: “Büyüme rekor kırıyor!” diyorlar, halktan kahkaha kopuyor.
Halk Ne İstiyor?
Aslında çok basit:
- Cebindeki parayla pazara gittiğinde fiyatları “kara mizah” gibi görmemek.
- Politikacıların “sabredin” demek yerine gerçekten çözüm üretmesi.
- Kahvehanede değil, mutfakta da yüzünün gülmesi.
Sonuç:
Ekonomi bir tiyatro sahnesi, politikacılar başrol, halk ise bilet parası ödeyip salona giren ama oyunda hiç repliği olmayan figüran. Ancak seyirci sıkıldı. Mizahın da, ironiyle karışık öfkenin de adresi artık çok net: Halk, sahnenin arkasında olup biteni de görüyor.
Tags
DÜNYA GERÇEKLERİ
