Sri Lanka, ekonomik krizin en karanlık dönemini geride bıraktığını iddia ediyor

Sri Lanka, ekonomik krizin en karanlık dönemini geride bıraktığını iddia ediyor

 

Sri Lanka’nın başkenti Kolombo’da sabah güneşi her zamanki gibi okyanusun üzerine doğuyor; fakat sokakların, pazarların, mahallelerin içinde dolaşan hava artık eskisi gibi değil. Renkli tuk-tukların arasından yükselen sesler, balık pazarının tuz kokusu, çay bahçelerinde çalışan insanların yüzlerindeki tebessüm… Tüm bunlar aynı görünse de halkın omuzlarına çöken ağırlık daha önce hiç olmadığı kadar derin.

Hükümet, IMF programı sayesinde ekonominin “istikrara kavuştuğunu” söylüyor. Kâğıt üzerindeki göstergeler, merkez bankasının çizdiği grafikler, uluslararası kuruluşların raporları bunu doğrular gibi. Fakat Lahiru Doloswala’nın Kolombo’dan aktardığı gerçek manzara tamamen başka bir hikâye anlatıyor:
Bir ülkenin istikrarı ile halkın yaşadığı hayat, artık birbirine benzemiyor.


Kâğıt Üstündeki İstikrar, Sokaktaki Çöküş

Sri Lanka, ekonomik krizin en karanlık dönemini geride bıraktığını iddia ediyor. Borç yeniden yapılandırılıyor, bütçe açığı kontrol altına alınıyor, bazı sektörlerde büyüme işaretleri görülüyor. Devlet yetkilileri, IMF reçetesinin “acı ama gerekli bir tedavi” olduğunu savunuyor.

Ancak sokaklarda fiyat etiketleri her gün yeniden yazılıyor.
Elektrik, yakıt, temel gıda ürünleri… Hepsi kısa aralıklarla yükseliyor.

Bir anne, elindeki pirinç paketine bakıp şöyle diyor:
“Bu eskiden bir haftalık yetiyordu. Şimdi bir gün bile yetmiyor.”

Hükümetin iyileşme dediği, halk için giderek daha pahalı bir hayata dönüşüyor.


Vergiler Altında Ezilen Yeni Yoksullar

IMF programının en sert yönlerinden biri, vergi artışları. Gelir vergilerinin genişletilmesi, KDV’nin yükselmesi ve ek tüketim vergileri, çoktan dar gelirli ailelerin dayanma sınırını aşmış durumda.

Eskiden orta sınıf olarak kabul edilen binlerce aile, bugün temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.
Bazıları iki işte birden çalışıyor.
Bazıları çocuklarını okula gönderip gönderemeyeceklerini düşünüyor.
Bazıları ise öğün sayısını azaltmak zorunda kaldı.

Kolombo’nun kenar mahallelerinde yaşayan bir baba şöyle diyor:

“Vergi ödedikten sonra geriye kalan parayla ya kirayı ödüyorum ya da çocuklara yemek alıyorum. İkisini birden yapamıyorum.”

Bütün bir toplum, görünmez bir kemerle sıkılmaya benzetiyor bu yeni düzeni.


Enerji, Ulaşım ve Çarşı Pazar: Hayatın Kalbi Zorlanıyor

Yakıt fiyatlarındaki artış, her alana zincirleme etki yapıyor.
Ulaşım masrafları tırmanıyor; tüccarlar, balıkçılar, çiftçiler daha az kazanıyor ama daha çok harcıyor.

Çay üretimi hâlâ ülkenin gururu; fakat çiftçiler gübre, mazot ve işçilik maliyetlerinden dolayı artık kar etmenin zorlaştığını söylüyor.

Pazar yerleri ise ülkenin nabzını en iyi yansıtan sahnelerden biri. Satıcıların yüzlerinde yorgunluk açıkça okunuyor; alıcıların elinde ise daha küçük torbalar, daha büyük tereddütler var.

Bir yaşlı kadın şöyle anlatıyor:

“Eskiden birkaç rupi farkını sorun etmezdik. Şimdi her kuruşun hesabını yapıyoruz.”


Ekonomik İyileşmenin Görünmeyen Bedeli: Göç

Son aylarda Sri Lanka’dan yurt dışına göç dalgası büyüdü. Gençler iş bulma umuduyla Katar’a, Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Güney Kore’ye gidiyor.
Doktorlar, mühendisler, öğretmenler bile başka ülkelere taşınmayı düşünüyor.

Bu göç, ülkenin geleceğini ağır bir bedelle gölgeliyor.
IMF programı bir çıkış yolu sunabilir; fakat nitelikli insanların kaybı, uzun vadeli kalkınmayı zayıflatıyor.


Hükümetin Söylediği ile Halkın Yaşadığı Arasındaki Uçurum

Resmî açıklamalar, Sri Lanka ekonomisinin yavaş yavaş düzeldiğini vurguluyor.
Ancak halk, gerçeği market raflarında, elektrik faturalarında ve kira sözleşmelerinde görüyor.

Birçok kişi şöyle diyor:

“Ekonomi iyileşiyorsa neden biz daha kötü yaşıyoruz?”

Bu soru, Kolombo’nun dar sokaklarında, çayhanelerinde, pazarlarında yankılanıyor.


Bir Ülkenin Kalbinde Kırılgan Bir Umut

Tüm zorluklara rağmen Sri Lankalıların kalbinde sessiz ve derin bir direnç var.
Topluluklar birbirine destek oluyor, mahalle dernekleri yoksullara yemek dağıtıyor, gençler gönüllü gruplar kuruyor.

Belki bu da gösteriyor ki:
Ekonomik iyileşme yalnızca mali tablolarla değil, halkın dayanışma gücüyle de ölçülür.


Sonuç: Gerçek Kalkınma Kimin İçin?

Lahiru Doloswala’nın Kolombo’dan aktardığı tablo, önemli bir soruyu yeniden gündeme getiriyor:

Bir ekonomi gerçekten ne zaman iyileşmiş sayılır?
Yalnızca uluslararası kuruluşlar memnun olduğunda mı?
Yoksa bir annenin mutfağında tencere kaynayabildiğinde mi?

Sri Lanka şu anda bu sorunun tam ortasında duruyor.
Devlet, IMF reçetesini bir başarı hikâyesi olarak sunuyor; fakat sokaklar başka bir hikâye anlatıyor:

Rakamlar stabil olabilir, ama hayat hâlâ fırtınalı.

Ve belki de gerçek dönüşüm, bu fırtınanın dineceği günü bekleyen insanların sabrında, direncinde ve geleceğe tutunmasındadır. TRT WORLD 

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski