Evrensel Gelir: Yapay Zekânın Sadakası mı, Yeni Dijital Sınıf Sistemi mi?

 


📰Evrensel Gelir: Yapay Zekânın Sadakası mı, Yeni Dijital Sınıf Sistemi mi?


📅 Tiwiti10.com | 4 Ağustos 2025

📌 Kategori: Gelecek, Yapay Zekâ, Sosyal Politikalar


Dünya, insanlık tarihinin belki de en keskin dönüşlerinden birine sahne oluyor. Yapay zekâ, üretimin, kararların, hatta yaratıcılığın bile merkezine yerleşmişken; on binlerce insan işini, kimliğini ve toplumsal yerini yitiriyor. Bu kırılmanın ortasında, teknoloji elitlerinin sunduğu “evrensel temel gelir” (UBI) fikri öne sürülüyor.

Ama asıl soru şu:
Bu evrensel gelir bir insan hakkı mı, yoksa dijital çağın lütfuna muhtaç kılınmış yeni bir sadaka düzeni mi?


Yapay Zekânın Gövde Gösterisi ve Sessizleştirilen İnsanlık

Artık sadece fabrikalarda değil, ofislerde, tasarım stüdyolarında, haber merkezlerinde ve hatta sanat atölyelerinde bile insanlar yerini yapay zekâ sistemlerine bırakıyor. Kodlayan, yazan, analiz eden, konuşan ve hatta hisseden makineler...

Ve geride kalanlar için önerilen şey, ayda sabit birkaç yüz dolarlık bir gelir.
“Geçinmeye yetmez, başkaldırmaya yeter” mi demeliyiz, yoksa bu suskunluğun bedeli çoktan mi ödendi?


Evrensel Gelir Bir Çözüm mü, Yoksa Yeni Bir Kontrollü Toplum Modeli mi?

EG'nin savunucuları, herkesin temel yaşam giderlerini karşılaması gerektiğini söylüyor. Ne güzel fikir! Ama bu önerinin sahiplerine baktığınızda tablo daha da karmaşıklaşıyor:
Elon Musk, Sam Altman, Mark Zuckerberg… Tüm bu isimler, hem işsizliği doğuran sistemin liderleri hem de evrensel gelirin en yüksek sesli savunucuları.

Burada çarpıcı bir ironi var:
Sistemin dışına itilenleri susturmak için, sistemin içinden bir lütuf sunuluyor.


Yeni Dijital Feodalizm mi?

Orta Çağ’ın soyluları toprağı yönetirdi; bugünün dijital lordları ise veriyi ve algoritmaları. Bu yeni sınıf düzeninde üretim, bilgi ve karar alma gücü; birkaç teknoloji devinin ellerinde toplanıyor.

Evrensel gelir, bu yapının tabanında kalanlara verilecek bir “hayatta kalma izni” haline getiriliyor.
Adalet değil, kontrol amaçlanıyor. Katılım değil, suskunluk teşvik ediliyor.


Gerçek Çözüm: Hak Temelli ve Katılımcı Bir Model

Evrensel gelir fikri reddedilmemeli. Ancak bu gelir; sadaka gibi değil, ortak zenginliğin paylaşımı olarak tasarlanmalı.
Yapay zekâ, insanlığın birikimini kullanarak gelişiyorsa; onun yarattığı refah da tüm insanlığın hakkıdır. Bu nedenle EG, insanı üretim çarkının dışına itmek değil, onu yeniden üretimin anlamına kavuşturmak için bir fırsat olmalı.


Sonuç: Yeni Bir Toplum, Yeni Bir İnsanlık

Bu çağda mesele yalnızca teknoloji değil, insanlığın yeniden tanımlanmasıdır. Evrensel temel gelir, bu tanımın neresinde duracak?
Bir baston mu olacak, yoksa bir sıçrama tahtası mı?

Seçim bizim elimizde.
Ve her seçim, sadece geleceği değil, insan onurunu da şekillendirir.


Anahtar Kelimeler:



Yorum Gönder