1930'larda resim sanatında farklı tarzlar ve akımlar vardı, ancak genel olarak bu dönemde resimler genellikle gerçekçi veya naturalistti. Yani, ressamlar nesneleri gerçeğe en yakın şekilde tasvir etmeye çalışıyorlardı. Bazı ressamlar, o dönemde popüler olan sosyal realizm adı verilen bir tarzı benimsediler. Bu tarz, insanların zorlu çalışma koşullarını veya yoksulluğunu konu edinirken, aynı zamanda Sovyet sosyalizminin ideallerini yansıtmayı amaçladı. Bununla birlikte, bu dönemdeki sanat eserlerinin tarzı ve konusu ülkeden ülkeye değişebilir
Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde 1930'larda, gerçekçilik ve natüralizm tarzı resimler popülerdi. Bu dönemde, Grant Wood'un "American Gothic" adlı tablosu, Amerikan çiftçi ailesinin portresini gerçekçi bir şekilde tasvir eden bir örnek olarak kabul edilir.
Avrupa'da ise, 1930'larda genellikle art deco tarzı yaygındı. Bu tarz, geometrik şekiller, metalik yüzeyler ve sade tasarımlarla karakterizedir. Birçok sanatçı, 1930'larda bu tarzı resimlerinde kullanmıştır.
Sovyetler Birliği'nde, o dönemde resim sanatı genellikle sosyal realizm adı verilen bir tarzı benimsemiştir. Bu tarz, Sovyet sosyalizminin ideallerini yansıtmayı amaçladı ve genellikle sanayi işçileri veya kolektif çiftliklerde çalışan köylülerin portrelerini içeriyordu
Japonya'da, 1930'larda resim sanatı genellikle geleneksel Japon tarzı ile Batı tarzının birleşiminden oluşan bir tarza sahipti. Bu dönemde, özellikle Ukiyo-e adı verilen geleneksel Japon baskı sanatı önemli bir etkiye sahipti.
Meksika'da ise, 1930'larda muralizm adı verilen bir tarz popülerdi. Bu tarz, büyük boyutlu duvar resimleri ile karakterizedir ve Meksika'nın tarihi, kültürü ve toplumsal konularını işleyen politik bir sanat hareketiydi.
Sonuç olarak, 1930'larda resim sanatında farklı tarzlar ve akımlar vardı ve bu tarzlar ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyordu
Karikatür sanatı da 1930'larda oldukça popülerdi ve birçok farklı tarzda karikatürler yayınlanıyordu. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde, popüler karikatürler arasında "Mickey Mouse" ve "Popeye" gibi karakterler yer alıyordu. Bu dönemde, karikatürlerin genellikle eğlence amaçlı olduğu ve çocuklar ve gençler arasında büyük bir hayran kitlesi olduğu görülüyordu.
Avrupa'da, karikatürler genellikle siyasi veya sosyal konulara odaklanıyordu ve bu nedenle daha ciddi bir tonu vardı. Örneğin, Almanya'da, Nazi rejimi karşıtı karikatürler yayınlanıyordu. Ayrıca, Sovyetler Birliği'nde de karikatürler genellikle sosyalist ideolojiyi yansıtıyordu.
Japonya'da, 1930'larda popüler karikatürler arasında "Norakuro" adlı köpek karakteri ve "Sazae-san" adlı aileye dayalı bir karikatür yer alıyordu. Bu dönemde, karikatürlerin genellikle eğlence amaçlı olduğu ve çocuklar arasında büyük bir hayran kitlesi olduğu görülüyordu.
Meksika'da ise, popüler karikatürler genellikle politik konuları ele alıyordu ve bu nedenle daha ciddi bir tonu vardı. Özellikle, muralizm hareketi ile birlikte, Meksika'da birçok politik karikatür yayınlanmıştır.
1930'ların çizgi tarzı, günümüz resimlerinden farklı özellikler gösterir. 1930'larda, genellikle daha yuvarlak hatlar ve yumuşak renkler kullanılırdı. Ayrıca, resimlerdeki figürler ve nesneler daha basit ve stilize edilmişti. Günümüzde ise, daha keskin hatlar ve daha gerçekçi renkler kullanılıyor.
Ayrıca, 1930'larda resimler genellikle elle çizilirken, günümüzde bilgisayarlar ve dijital teknolojiler kullanılarak yapılan dijital sanatlar da yaygın hale geldi. Bu dijital sanatlar da, farklı bir tarz ve özelliklere sahip olabilirler.
Bununla birlikte, günümüzde bile bazı sanatçılar 1930'lardaki tarzı taklit ederek çalışmalar yapabiliyorlar. Bu durumda, eserin teknik özellikleri ve sanatçının stil özellikleri, 1930'lardaki resimlerden ayırt etmeye yardımcı olabilir
Yorum Gönder